• Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

İyi Parti

İyi Parti - Ekonomi Vaatleri - 2023

İyi Parti - Ekonomi Vaatleri - 2023

Bu başlıkta İYİ Parti’nin ZENGİN VE İSTİKRARLI BİR TÜRKİYE başlığındaki vaatlerini yansıtmaktadır.

Yolsuzlukla Mücadele

Sivil toplumun da destek ve katkısıyla “Yolsuzlukla Mücadele Strateji ve Eylem Planı” hazırlayacak ve kararlılıkla uygulayacağız.
Yolsuzlukla mücadelede idari, yargı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi denetimini etkinleştireceğiz.
TBMM’de “Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu” kuracağız.
Yolsuzlukla mücadele mevzuatını, Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun (GRECO) tavsiye kararlarıyla tam uyumlu hale getireceğiz.
OECD Rüşvetle Mücadele Çalışma Grubu’nun yurt dışı merkezli kişi ve kuruluşlardan gelen rüşvetle mücadele, ihbarcıların korunması ve kovuşturma bağımsızlığı konularında tespit ettiği eksiklikleri ivedilikle gidereceğiz.
Rüşvet ve yolsuzluk suçlarında yargı süreçlerini hızlandıracak, cezaları artıracak, zaman aşımını kaldıracağız. Bu suçların af kapsamına alınmamasını sağlayacağız.
3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu’nda değişiklik yaparak kaynağı açıklanamayan gelir ve servet artışlarının cezalarını artıracak ve tavizsiz bir şekilde uygulayacağız.
TMSF kapsamına alınan kuruluşlara atanan kayyımların yürüttüğü satış, yatırım ve benzeri finansal işlemleri denetime tabi tutacağız.
TMSF ve diğer kamu kurumlarından ihalesiz varlık satışını yasaklayacak, fon kurulu üyelerinin aldıkları kararlarla ilgili sınırsız sorumsuzluk durumunu kaldıracağız.
Uluslararası Yolsuzluk Sözleşmesi başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmaları kullanarak yolsuzluktan elde edilen ve yurtdışına kaçırılan gelirleri ülkemize geri getireceğiz. Bu çerçevede AB Müktesebatına uyum çalışmaları kapsamında da öngörülen “Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi”ni kuracağız.
Siyaset, kamu meslek örgütleri ve kamu imtiyazı elde etmiş sivil toplum yöneticilerini de kapsayacak şekilde mal beyannamesi uygulamasının yaygınlaştırılmasını ve etkin bir biçimde denetlenmesini sağlayacağız.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 21/b maddesi kapsamında “Pazarlık Usulü” ile yapılanlar başta olmak üzere tüm ihaleleri gözden geçirecek, tespit edilen usulsüzlük ve yolsuzlukların takipçisi olacağız.
Yolsuzluklara yönelik denetimin etkinliğini arttırmak için ulusal denetim standartları belirleyeceğiz.

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı

Terörizmin finansmanı, rüşvet, yolsuzluk, insan kaçakçılığı, uyuşturucu ticareti ve tüm diğer kara para yaratan gelir kaynaklarıyla etkili mücadeleyi temel öncelik olarak esas alacağız. Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığının (MASAK) mali kaynakları ile personel ve bilişim alt yapısını güçlendirecek, çalışmalarında idari özerkliğe sahip olmasını sağlayacağız.
MASAK ’ta görevli uzmanların güvencelerini artıracağız.
MASAK’ın zamanında ve yeterli düzeyde dijital verilere ulaşmasının önündeki idari engelleri ve birimler arası bilgi akışını engelleyen düzenlemeleri kaldıracağız.
Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulunun yapısını güçlendirecek, Kurulu daha etkili konuma getireceğiz.
5549 sayılı Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi Hakkında Kanun, 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun, 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Önlenmesine İlişkin Kanun ve ilgili mevzuatı güncelleyeceğiz.
Suç gelirlerinin ve teröre finans sağlayan fonların belirlenip, ayrıştırılarak bu fonlara el konulması ve fonların müsadere edilmesine yönelik düzenlemeleri güncelleyerek, 5549 sayılı Kanun ve 6415 sayılı Kanun’da öngörülen idari tedbir düzenlemeleriyle entegre edeceğiz.
MASAK’la kolluk ve savcılık birimleri arasında görev ve sorumlulukları sarih bir şekilde yeniden düzenleyeceğiz.
Döviz büroları, ödeme kuruluşları, kıymetli taşlar ve maden ticareti ile gayrimenkul alım-satımının Mali Eylem Görev Gücü (FATF) standartlarının etrafından dolanılması amacıyla kullanılmasın engelleyecek, FATF standartlarına tam uyum sağlayacak ve ülkemizi “gri liste”den çıkaracağız.
Uluslararası kuruluşlar tarafından kabul edilmiş vergi cennetleri listesini ve kara paranın aklanması bakımından riskli ülkeler listesini acilen yayımlayacağız.
Offshore hesaplara fon transferlerini etkin biçimde takip edecek, “Vergi Konularında İdari Yardımlaşma Sözleşmesi”ne taraf olan ülkelerle yakın iş birliği mekanizmaları oluşturacağız.
Vergi affı ve varlık barışlarının kara para aklanması aracı olarak kullanılmasını engelleyeceğiz.

Kamu İhale Kanunu

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nu Avrupa Birliği normlarına uygun olarak yeniden yazacağız.
İhale mevzuatını oluştururken su, enerji, posta ve ulaştırma gibi iktisadi kamu hizmetleri sektörlerinin özelliklerini dikkate alacağız.
Kamu alımları ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran; ihaleyi istisna, keyfiliği kural haline getiren, yolsuzluk kapısını açık tutan istisna ve muafiyet hükümlerini kaldıracağız. İstisnaları ise savunma, güvenlik, istihbarat, mevzuatı gereği üreticilerden doğrudan yapılacak alımlar, uluslararası anlaşmalar ve AR-GE faaliyetlerinin desteklenmesi çerçevesinde yapılan mal ve hizmet alımları ile sınırlandıracağız.
Kamu ihale kanununda yapılacak değişikliklerin salt çoğunlukla yapılmasını sağlayacağız.
Kamu İhale Kurulu ve Kurumunu yeniden yapılandıracak, Kurul üye sayısını azaltacak ve Kurul’un esas olarak mevzuatın geliştirilmesine ve idare ile yüklenicinin sorunlarının çözümüne odaklanmasını sağlayacağız.
Yüklenicilerin daha önce yaptıkları işler, sermaye yapıları, makine ve ekipman parkları, işi zamanında bitirme yeteneği ve benzeri hususları kapsayan bir “merkezi değerlendirme kütüğü” oluşturacak, bu sistemden tüm kamu kurumlarının yararlanmasını sağlayacağız.
Devletin mal ve gayrimenkul satışlarında 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında suiistimale yol açan uygulamalara son vereceğiz.
İhaleye fesat karıştırma ve ilgili suçlarda “zaman aşımı süresini” yeniden ele alacağız.

Şeffaflık

Bilgi Edinme Kanunu’nu şeffaflığı artıracak şekilde yeniden düzenleyeceğiz.
Bilgi edinme, hak arama, müracaat ve şikâyette bulunmanın usul ve esasları, idarenin tazmin sorumluluğu, yönetsel işlemlerde görev, yetki ve zaman aşımı gibi hususları düzenlemek üzere “Genel İdari Usul Kanunu” çıkaracağız.
Bilgi edinme hakkını ihlal eden kamu görevlilerinin disiplin, ceza ve tazminat sorumluluğunu artıracağız.
İş süreçlerinin basitleştirilerek açık ve net olarak kurumların web sitelerinde yayınlanmasını sağlayacağız.

Lisans, ruhsat, izin ve benzeri idari işlemlerle ilgili belirlenen sürelerin geçilmesi durumunda yetkililerin açıklama yapmasını zorunlu kılacak, olumsuz sonuçlanan işlemlerin gerekçelerinin vatandaşlara yazılı bildirilmesini temin edeceğiz.
Dijital bir platform oluşturarak bu platform üzerinden kamu verilerinin kullanıcı dostu şekilde izlenebilmesini sağlayacağız.
Bilgi edinme ve etik kurullarında sivil toplumun yüksek düzeyde temsil edilmesini sağlayacağız.
Devlet sırrı ve ticari sır kavramlarını Meclis’in ve Sayıştayın bilgi edinme ve denetim yetkilerini engellemeyecek şekilde yeniden tanımlayacağız.
Düzenleyici kurumların kurul kararlarının şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılmasını sağlayacağız.
Tüm kamu kurum ve kuruluşlarının Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun mali saydamlık, hesap verebilirlik, iç kontrol ve denetim gibi alanlarına ilişkin hükümlerine tabi olmasını sağlayacağız.
Kamu-özel iş birliği projelerinden kaynaklanan garanti ve diğer koşullu yükümlülüklerin kamu mali istatistiklerinde anlaşılabilir biçimde yer almasını sağlayacağız.
Ulusal istatistiklerde yaşanan veri kalitesi sorunlarının sağlıklı bir biçimde doğru ve eksiksiz olarak hızla tespitini sağlayacağız.


Denetim ve Sayıştay

Cumhurbaşkanı’na bağlı, liyakatli ve deneyimli denetim personeli ve uzmanlardan oluşan “Durum ve Hasar Tespit Komitesi”ni oluşturacağız. Komiteyi kurumlardan veri ve bilgi temini noktasında tam yetkiyle donatacağız.
Sayıştayı, Anayasa’da bir yüksek mahkeme olarak düzenleyeceğiz
Sayıştay üyelerinin tamamının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından üçte iki nitelikli çoğunlukla seçilmesini sağlayacağız.
Sayıştay denetiminin kapsamını, kamu kaynağı kullanan tüm kurum ve kuruluşları içerecek şekilde, genişleteceğiz.
Sayıştay Başkanlığının bütün raporlarının ve denetim sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılmasını sağlayacağız.

Sayıştay Başkanlığı tarafından tespit edilen kamu zararları ve bunlar hakkındaki suç duyurularıyla ilgili keyfiliğe son vereceğiz.
Sayıştayın performans denetimini etkin kılacağız.
Sayıştay raporlarının tamamının Kesin Hesap Komisyonuna sunulmasını sağlayacağız.

Siyasi Etik Yasası

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin, bakanların, siyasi parti genel merkez yöneticilerinin, il başkanlarının, belediye başkanlarının ve belediye meclis üyelerinin, görevlerini yerine getirirken uymaları gereken siyasi etik ilkelerinin düzenlenmesi amacıyla Siyasi Etik Kanunu’nu çıkaracağız.
Etik davranış ilkelerini, görevleri ile bağdaşmayan işleri, mal bildiriminde bulunulmasını, çıkar çatışmalarına ilişkin çeşitli durumlarda beyan yükümlülüğünü, hediye alma yasağını ve etkili bir denetim ve yaptırım sistemi hususlarını Avrupa Birliği Müktesebatı ve ilkeleri ile Avrupa Konseyi Yolsuzluğa Karşı Devletler Grubu’nun(GRECO) Tavsiye Kararları ışığında düzenleyeceğiz.
Kanun kapsamındaki kişilerin görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine etik dışı aracılıkta bulunmalarını; akraba, eş, dost veya diğer tanıdıklarını kayırmalarını, herhangi bir nedenle ayrımcılık yapmalarını engelleyeceğiz. 
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin görevleri ile bağdaşmayan işleri açıkça düzenleyerek yasak kapsamında olmayan diğer işlerden edindikleri gelirlere de beyan yükümlülüğü getireceğiz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin yürütme organının teklif, inha, atama ya da onamasına bağlı resmi veya özel işlerde görevlendirilmelerini engelleyeceğiz.
Kanun kapsamındaki kişilerin mal beyanlarını yenileme süresini kısaltarak 2 yılda bir mal beyanı vermelerini sağlayacağız.
Mal beyanında bulunma yükümlülüğünün kapsamını genişleteceğiz. Kişilerin görevleri ile ilgili çıkar çatışması oluşturan ya da oluşturabilecek durumlar ile kendilerine sunulan imkânları, bu imkânların kullanım alanlarını ve milletvekilliği göreviyle bağdaşan işlerini de ilgili makama bildirmelerini sağlayacağız.
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin, bakanların davranışlarında kamu yararını gözetmesini, kişisel çıkarla kamu yararının çatışmasından kaçınmasını sağlayacağız.

Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin ve bakanların katıldıkları toplantılarda konuşma ve katılımlarına karşılık ücret veya bağış aldıkları durumlarda belirli bir miktarı aşan meblağlar için beyan yükümlülüğü getireceğiz.
Hediye kabul etme yasağına ilişkin istisnaları yönetmelikle açıkça belirleyeceğiz.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde grubu bulunan siyasi partiler bünyesinde siyasi etik kurulları oluşturulmasını düzenleyeceğiz.
Türkiye Büyük Millet Meclisi bünyesinde Siyasi Etik Komisyonu kuracağız.
Komisyon tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri ve bakanlar hakkında etik ilkelere aykırı davrandığının tespit edilmesi halinde uyarma, kınama, idari para cezası ya da Türkiye Büyük Millet Meclisini temsil edecek heyetlerde süreli olarak görev alamama kararları verilebilmesini sağlayacağız.
Üyelikle bağdaşmayan herhangi bir hizmeti veya görevi sürdürmekte ısrar eden üyeler hakkında Genel Kurul tarafından üyeliğin düşürülebilmesini düzenleyeceğiz.


Temel Ekonomik Hedefler

Yeşil dönüşümü ve dijital devrimi merkezine alan sürdürülebilir ve kapsayıcı bir kalkınma stratejisiyle ve yatırım, istihdam, verimlilik ve teknoloji eksenli bir dönüşümle Türkiye’yi orta gelir tuzağından kurtarıp yüksek gelirli ülkeler arasında sağlam ve kalıcı bir konuma getireceğiz.
Ekonomik dengeleri tahkim edecek, makroekonomik ve finansal istikrarı tesis edecek tutarlı ve akılcı politikaları güçlü bir program çerçevesinde uygulayacağız.
Enflasyonu iki yıl içinde tek haneli, düşük bir düzeye indireceğiz.
Türk lirasına yeniden itibar ve istikrar kazandıracağız.
Ortalama büyüme hızının yüzde 5’in üzerinde gerçekleşmesini sağlayacağız.
Beş yılın sonunda dolar cinsinden kişi başına millî gelirimizi iki katına çıkaracağız.
Beş yılda en az 5 milyon ilave, nitelikli ve insan onuruna yaraşır gelir sağlayan iş imkânı oluşturacak, işsizliği azaltacağız.
2018 sonrasında yeniden gündeme gelen aşırı yoksulluğu sıfırlayacağız.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrası dönemdeki haksız gelir ve servet transferi ile rant devşirmeye dayalı politikalara son verecek; gelirin bireyler, haneler ve bölgeler arasında adil ve dengeli dağılımını sağlayacağız.
 Son yıllarda ciddi biçimde kötüleşen kamu mali dengelerini kontrol altına alacak ve beş
yılın sonunda toplam kamu açığının dengeye kavuşmasını, faiz dışı dengenin ise fazla vermesini sağlayacağız.
Beş yılın sonunda yıllık ihracatı 600 milyar dolar seviyesine, ihracatın kilogram değerini 2 doların üzerine, yüksek teknoloji ürünleri ihracatının payını ise iki katına çıkartacağız.
Verimlilik, yüksek katma değer ve rekabetçiliğe dayalı sektörel politikalarımızla üretim yapısını ithalata bağımlı olmaktan kurtaracak ve ekonomimizi sürdürülebilir bir dış denge yapısına kavuşturacağız.
 Uluslararası döviz rezervlerini güçlendireceğiz.
Türkiye’yi yeniden “Yatırım Yapılabilir Ülke” kredi notuna kavuşturacağız.

Para Politikası

Merkez Bankası Bağımsızlığı ve Fiyat İstikrarı Amacının Yasal Güvence Altına Alınması
Merkez Bankası bağımsızlığı ve fiyat istikrarını sağlama amacı 1211 sayılı Kanun ile hukuki olarak güvence altına alınmış olsa da siyasi güdümle hareket eden karar alıcılar Bankayı fiilen bu amaçtan önemli ölçüde uzaklaştırmış, 2021 Eylül’den itibaren yaşanan süreçte Merkez Bankası kanunu ihlal edilerek para politikası eliyle enflasyon raydan çıkartılmıştır. Enflasyonla mücadelenin bir numaralı unsuru olarak fiyat istikrarı odaklı para politikasını ve Merkez Bankası bağımsızlığını güçlü bir taahhüt ve iletişimle hayata geçireceğiz.
Para otoritesinin kurumsal, yönetimsel, finansal ve para politikasına ilişkin kararlarını etki ve baskı altında kalmadan bağımsız bir şekilde alabilme kabiliyetini yasal olarak teminat altına alacağız. Merkez Bankasının fiyat istikrarı amacı doğrultusunda uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı araçları doğrudan kendisinin belirlemesini sağlayacağız.
Mevcut Merkez Bankası yönetim kadroları kamuoyu nezdinde ciddi bir güven erozyonuna uğramıştır. Yeni dönemde para politikalarını belirleyen karar alıcı organlara yapılan atamaların liyakat esaslı olmasını sağlayacak, aday belirleme ve seçim süreçlerini ortak aklı esas alan bir mekanizma dahilinde yürüteceğiz.
Başkan başta olmak üzere para politikası kurulu, yönetim komitesi ve banka meclisi üyelerini değiştirerek yerlerine uluslararası camiada saygınlığı bulunan, para politikası, ekonomi, finans, muhasebe ve bankacılık konularında ehliyet sahibi kadroları göreve getireceğiz.
Banka Meclisi üyelerinin belirlenmesinde finans, sanayi, ticaret ve tarım sektörlerinin dinamiklerine hakimiyetleri arasında dengeyi gözeteceğiz.
Para politikasının fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda sade bir çerçevede yürütülmesini sağlayacağız. Merkez Bankası Başkanı ve Para Politikası Kurulu üyelerinin atanma biçimi, görev süreleri ve görevden alınma şartlarını bağımsızlığı temin edecek şekilde gözden geçireceğiz. Bu bağlamda, Merkez Bankası Başkanı’nın 1211 sayılı TCMB Kanunu’nda  ve  maddesinde belirtilen haller dışında görevden alınması ihtimalini ortadan kaldıracağız.
Başkan, Başkan Yardımcıları ve Para Politikası Kurulu üyelerini beş yıllık süre için atayacağız.

Başkan ve kurul üyelerinin seçim sürecinde TBMM’nin veya meclis bünyesinde belirlenecek bir alt komisyonun/komitenin (örneğin TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından oluşturulacak bir alt komite) adayları belirleyeceği ve bunların yetkinliğini değerlendireceği istişare mekanizmaları oluşturacağız. Başkanın Bakanlar Kurulu, Başkan yardımcılarının ise üçlü kararname gibi bir süreçle atanmasını sağlayarak kuvvetler dengesi perspektifinden liyakatin güçlendirilmesine destek vereceğiz.
Politika kararlarının veri ve analize dayalı, objektif bir şekilde alınmasını temin etmek amacıyla kurulda bağımsız üye sayısı artıracağız.
Yönetsel değişiklerle birlikte sürdürülebilir büyüme ve toplumsal refah artışının ön koşulu olan fiyat istikrarının sağlanması ve sürdürülmesi konusunda temel sorumlu kurum olan Merkez Bankasının para politikası araçlarını enflasyon hedefi doğrultusunda kararlı, şeffaf ve öngörülebilir şekilde kullanabilmesini temin edeceğiz.
Para politikasının temel aracı politika faizi olacaktır. KKM ve zorunlu DİBS alımı gibi aşırı verimsiz ve risk biriktiren parasal ve makro ihtiyati uygulamalardan kademeli olarak çıkacağız. Makro ihtiyati araçları para politikasının alternatifi olarak kullanmayacağız.
Likidite yönetim araçlarını (zorunlu karşılık, teminat vb.) para politikası duruşunu ikame etmek için değil desteklemek için kullanacağız. Likidite işlemleri için kullanılan teminatların operasyonel çerçevesini sadeleştireceğiz.
Merkez Bankası tarafından sağlanan kredi imkanlarına (reeskont ve yatırım taahhütlü avans kredileri) ilişkin uygulamaları gözden geçirerek parasal duruşla uyumlarını sağlayacağız.
Merkez Bankası’ndan Hazine’ye kaynak aktarımına (kâr transferi, ihtiyat akçesi) ilişkin usul ve esasları güncelleyerek fiyat istikrarını destekleyici bir çerçeve oluşturacağız.
TCMB bilançosuna ilişkin muhasebeleştirme standartlarında şeffaflık ve istikrar sağlayacağız.
Enflasyon hedeflerini, uygulanacak makroekonomik program çerçevesinde içsel tutarlılığı olacak şekilde Merkez Bankası ve Hükümet iş birliğinde yeniden belirleyeceğiz. Enflasyon hedeflerini gerçekçi, ulaşılabilir ve her yıl kademeli olarak azalarak zamana yayılan bir yapıda oluşturacağız. Nihai olarak düşük tek haneli enflasyona ulaşılmasını hedefleyeceğiz.
Enflasyon hedefinin tutturulamaması durumunda Bankanın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna özel gündemle bilgi vermesini sağlayacağız.

TCMB’nin merkezi başkent Ankara’dadır. Bankanın Ankara’ya taşınma sürecini mümkün olan en kısa sürede sağlayacağız. Banka Kanunu’na aykırı biçimde Ankara dışına taşınma işlemlerini ve bu işlemler sonrasında uğranılan kamu zararını idari ve hukuki denetime tabi tutacak ve zararları ilgililerine rücu edeceğiz.
Merkez Bankası rezervlerinin şeffaf olmayan bir biçimde ve dolambaçlı yollarla satışına ilişkin işlemleri idari ve hukuki denetime tabi tutacak; tespit edilen hata, usulsüzlük, yolsuzluk ve kamu zararının sonuna kadar takipçisi olacağız.

Döviz Kuru Politikası

Son yıllarda dalgalı kur rejiminden sapılarak döviz işlem kısıtlamaları ve şeffaf olmayan müdahalelerle kurun kontrol edilmeye çalışılması piyasa etkinliğini zayıflatmıştır. Bankalar ve şirketlerin kur riskini yönetmesi zorlaşırken ihtiyari ve sıkça değişen düzenlemeler nedeniyle öngörülebilirlik azalmış, doğrudan sermaye yatırımları tarihin en düşük düzeylerine inmiştir. Dalgalı kur rejiminin yeniden tesis edilmesi piyasanın etkin işleyişi açısından önem taşımaktadır. Yeni dönemde dalgalı kur rejimi altında fiyat istikrarı odaklı bir para politikası uygulayacağız.
İç ve dış denge gözetilerek TCMB’nin uluslararası rezerv politikasının ve diğer makro ihtiyati araçların makro-finansal riskleri azaltıcı yönde belirlendiği bir çerçeveyi esas alacağız. Sistemik risk perspektifiyle finansal piyasa fiyatlamalarındaki aşırılıklara müsamaha etmeyeceğiz. Döviz kurunun iktisadi temellerden aşırı sapması durumunda veya finansal istikrarı tehdit edecek bir aşırı oynaklık halinde, gerektiğinde şeffaf bir şekilde tasarlanmış rezerv politikalarını ve makroihtiyati araçları aktif olarak devreye alabileceğiz.
Kamu bankaları üzerinden döviz satışlarını durduracağız. Döviz kurlarında sert ve sağlıksız fiyat oluşumları gerçekleştiğinde şeffaf yöntemlerle müdahale yapacağız. Ancak döviz müdahalelerini faiz aracının yerine kullanmayacağız.
Fiyat istikrarı odaklı bir ekonomi politikası uygularken ülke döviz rezervlerini de güçlendireceğiz. Bu süreçte TCMB bilançosunun yapısını düzelterek net rezerv pozisyonunu sağlamlaştıracak ve Türk lirasına duyulan güveni tesis edeceğiz.
Her ne şekilde olursa olsun, rezerv satışlarının en geç on beş günlük periyotlarla kamuoyuna açıklanmasını sağlayacak, altı ayda bir kapsamlı rezerv yönetimi raporu hazırlayacağız.
İzleyeceğimiz politika çerçevesi ile ülke riski ve döviz kuru oynaklığının azalarak öngörülebilirliğin artmasını ve ekonominin dış şoklara karşı dayanıklılığın güçlenmesini amaçlayacağız.
Politika İletişimi, Hesap Verebilirlik ve Şeffaflığın Güçlendirilmesi
Enflasyonla mücadelede toplumsal desteğin sağlanması amacıyla tüm kesimlerle iletişim halinde olacağız.
Merkez Bankasının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu oturumlarına düzenli olarak yılda iki defa katılımını sağlayacağız.
Enflasyon hedefinin tutturulamaması durumunda Banka’nın TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna özel gündemle bilgi vermesini sağlayacağız.
Merkez Bankası bağımsızlığı, topluma ve toplumun temsilcisi sıfatıyla millet meclisine karşı sorumluluk üstlenimini diğer bir ifadeyle hesap verme ve şeffaf olma yükümlülüğünü beraberinde getirir. Bu kapsamda para politikası uygulamalarına temel oluşturan analiz ve değerlendirmelerin yer aldığı politika iletişim belgelerinin (enflasyon raporu, para politikası karar metni ve özeti, açık mektup, vb.) içeriğini zenginleştirecek, politika kararlarının arkasındaki tartışmaların kamuoyuyla paylaşılması ve TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda düzenlenen oturumların naklen yayınlanması gibi uygulamalarla şeffaflığı artıracak ve hesap verme yükümlüğünün güçlenmesini sağlayacağız.


Maliye Politikası

Mali Kural

Yeni dönemde mali disiplin çıpasını güçlendirerek ülke risk primi ve dış finansman imkanlarında iyileşme hedefleyeceğiz. Bu doğrultuda geçmişte meclis gündemine gelen ancak kanunlaşmayan mali kural tasarısını yasalaştırıp şeffaflığı ve hesap verebilirliği tesis ederek mali çıpayı güçlendireceğiz.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Sayıştayın mali kuralın izlenmesindeki rol ve etkinliğini artıracağız.
Mali hedeflerin ve bunların etrafındaki tolerans limitlerinin açıkça belirlendiği, tasarruf-harcama dengesinde hedeflerden sapma durumunda gerekçelerinin ve hedeflere yeniden yakınsamak için atılacak adımların kamuoyuyla iletişiminin şeffaf bir şekilde yapıldığı bir mali kuralı mali disiplinin korunmasını teminat altına alan taşıyıcı sütun yapacağız.
Mali duruş değerlendirilirken istikrarlı gelir kaynaklarını dikkate alan “yapısal bütçe dengesi” çerçevesinde mali kural ve orta vadeli programları bağlayıcı hale getirecek, kamu borcunun sürdürülebilirliğini tesis edeceğiz.
Basiretli para politikasını kurala bağlı ve öngörülebilir bir maliye politikası çerçevesiyle destekleyerek enflasyon beklentilerini ve ülke risk primini düşürerek kamu borçlanma maliyetlerinin kalıcı olarak düşük düzeylerde oluşabilmesi ve borcun sürdürülebilirliği için uygun bir makro zemin hazırlayacağız.

Mali Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: İstatistik ve İletişim Altyapısının Güçlendirilmesi
Kamuda bütçe disiplinini tesis ederek kaynakların etkin dağılımını sağlayacağız. Şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri temelinde kurala bağlı, öngörülebilir bir maliye politikası ve kamu finansman çerçevesi oluşturacağız.
Mali durumun sağlıklı bir şekilde izlenebilmesi için öncelikle verilerde şeffaflık sağlayacağız. Sosyal güvenlik kurumları, mahalli idareler, fonlar ve kamu iktisadi teşebbüslerini içeren kamu kesimi genel dengesine ilişkin verileri daha sık ve zamanlı olarak yayınlayacağız.
Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projeleri kapsamında üstlenilen ve büyük ölçüde dövize endeksli hizmet alım garantileri içeren koşullu yükümlülükleri düzenli olarak kamuoyuyla paylaşacağız. KÖİ projelerinde döviz cinsinden gelir garantisi veren sözleşmeleri gözden geçirecek ve mümkün olanlar için yükümlüklerin Türk lirası cinsinden tesisini sağlayacağız.

Kamunun topluma karşı hesap verme sorumluluğunu yerine getirebilmesine yönelik olarak Maliye Bakanlığı tarafından mali faaliyetler ve koşullu yükümlülüklere ilişkin gelişmeleri kapsayan; mali duruş, bütçe ve borç stoku tahminlerinin yanı sıra hedeflerden sapmanın kaynaklarına ve ileriye dönük mali risklere dair analizlere yer veren, analitik alt yapısı güçlü; üçer aylık dönemler itibarıyla yayımlanacak bir Maliye Politikası Raporu hazırlayacağız.
Maliye politikası uygulamalarına (vergi, harcama ve finansman stratejisine) dair hedef ve performans göstergeleri, bunlara temel oluşturan makroçerçeve, ileriye dönük koşullu tahminler ve senaryo analizlerini şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşacağız.
Maliye Politikası Raporu’nda Maliye Bakanlığının orta vadeli program çerçevesinde yürüttüğü mali faaliyetlerin geçmiş hedeflerle uyumuna dair performans göstergelerine yer verecek, hedeflerden sapmaların nedenlerini açıklayarak orta vadeli hedeflere ulaşmak için alınacak ek tedbirleri tartışacağız.

Kamuda İsrafla Mücadele

İktidara gelir gelmez kamuda israfa son verecek kapsamlı bir program uygulayacağız.
İtibar gerekçesine sığınılarak gerçekleştirilen tüm gereksiz harcamalara son vereceğiz. 
Temsil ve ağırlama harcamalarını en az yarı yarıya azaltacağız.
Cumhurbaşkanlığını Çankaya Köşkü’ne taşıyacağız.
Cumhurbaşkanlığının kullanımındaki saray, köşk ve yalıları halkın kullanımına açacağız.
Cumhurbaşkanlığının kullanımındaki uçak sayısını azaltacağız.
Kamu görevlilerinin birden fazla yerden ilave gelir elde etmesini engelleyeceğiz.
Kamuda makam odaları için standart belirleyerek gösterişin önüne geçeceğiz.
Yeni kamu binası yapılmasını, tefrişat alımını durduracağız.
İhtiyaç dışı kamu binalarının satışını gerçekleştireceğiz.
Kamuda araç tahsisini çok sınırlı tanımlı az sayıdaki görevlerle sınırlı tutacağız.

Çakarlı araç kullanımını sadece ambulans ve güvenlik araçlarıyla sınırlayacağız.
Yeni hizmet binası ve araç kiralamasına son verecek, mevcut kiralamaları kademeli biçimde tasfiye edeceğiz.
Kamu binalarında ışıklı tabelalara, bakanlar başta olmak üzere, yöneticilerin video görüntülerinin yayımına son vereceğiz.
Yurt dışı teşkilatları yeniden yapılandıracak, gereksiz yurtdışı kadroları iptal edeceğiz.

Bütçe ve Kamu Harcamaları

Kamu Mali Yönetim Reform Stratejisi hazırlayacağız.
Tüm kamu harcamalarını gereklilik ve verimlilik açısından kapsamlı bir gözden geçirmeye tabi tutacak, önceliğini yitirmiş harcama programlarını tasfiye edeceğiz.
Kaynakları “Kanal İstanbul” gibi rant projeleri için değil GAP, DAP, KOP ve DOKAP kapsamındakiler başta olmak üzere tarımsal sulama projelerinde kullanacağız.
Bütçe çalışmalarında doğa ve çevrenin korunmasına, dezavantajlı grupların gözetilmesine ve cinsiyete duyarlı bütçeleme anlayışına özen göstereceğiz.
Toplumun en kırılgan kesimlerini gözeterek harcama önceliklerini yeniden belirleyeceğiz.
Şeffaf olmayan bir biçimde özel kurallarla kamu harcaması yapılmasına son vereceğiz. 
Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin bütçeleri arasındaki ödenek aktarmalarının kanunla yapılmasını sağlayacağız.
Merkezî yönetim kapsamındaki kamu idarelerin kendi bütçeleri içinde yapacakları aktarmaları aktarma yapılacak tertipteki ödeneğin belli bir oranıyla sınırlayacağız.
Personel giderleri tertiplerinden, aktarma yapılmış tertiplerden ve yedek ödenekten aktarma yapılmış tertiplerden diğer tertiplere aktarma yapılmasını engelleyeceğiz.
Kamu garantilerinin kapsamı, gerekçeleri, süresi ve benzeri bilgiler ile bunların değişik senaryolar altında bütçe üzerindeki yükünü düzenli olarak kamuoyuyla paylaşacak, bütçeye ekli cetvel olarak TBMM’ye sunacağız.
Kamu borçlanmasında ve kamu garantilerinde kur, faiz, likidite, re-finansman ve kredi risklerinin basiretli biçimde yönetimi için daha bağlayıcı ilke ve kurallar getireceğiz.
Kamunun zorunlu haller dışında döviz cinsinden sözleşme yapmamasını sağlayacağız.

Vergi

“Saydam Mevzuat-Saydam Uygulama, Öngörülebilir Vergi Yükü, Geniş Vergi Tabanı-Vergi Yükünün Adil Dağılımı, Vergide Yeşil Dönüşüm, Ekonomik Etkinlik, Etkili ve Tarafsız Denetim” prensiplerine dayalı kapsamlı bir vergi reformu gerçekleştireceğiz.
Vergi Konseyinin adını “Ulusal Vergi Konseyi” olarak değiştirecek, konseyi daha kapsayıcı ve etkin hale getireceğiz.
Vergi sistemini yatırımı teşvik eden bir yapıya kavuşturacak, teşvikli yatırımlarda vergi indirimini daha yalın ve yönetilebilir hale getireceğiz.
Vergi istisna ve muafiyetlerini gözden geçirerek en aza indireceğiz.
Teşvik, istisna, muafiyet ve indirim yollarıyla tahsilinden vazgeçilen vergi tutarları yanında vazgeçmenin ekonomik ve sosyal gerekçeleri ile etkilerine ilişkin analizleri kapsayan Vergi Harcamaları Raporu’nu Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifiyle birlikte TBMM’ye sunacağız.
Beyana tabi gelir unsurlarının kapsamını genişletecek, böylece dolaylı vergilerin ağırlığını azaltan bir vergi yapısı tesis edeceğiz.
Çalışanlar üzerindeki vergi ve sigorta prim yükünü indireceğiz.
Ücretlilerin Gelir Vergisi Kanunu’nun 89’uncu maddesinde yer alan eğitim, sağlık harcamaları gibi indirim unsurlarını matrahlarından indirebilmelerine imkân sağlayacağız.
Tarım sektöründe kullanılan mazottaki ÖTV yükünü kaldıracağız.
İş yeri kira ödemelerinde stopaj oranını ve KDV oranını düşüreceğiz.
İlk kez konut alımında tapu harcı almayacağız.
Her türlü eğitim ve öğretim hizmetinden alınan KDV’yi indireceğiz.
Ticaret ve üretim üzerinde yük oluşturan ve kayıtlı ekonomiyi cezalandırıcı niteliğe dönüşen işlem vergilerini azaltacağız.
Emlak vergisinde vergiye esas değer karmaşasına ve makul olmayan artışlara son vereceğiz.
Değer artış payı ve imar rantlarına ilişkin diğer düzenlemeleri gözden geçirecek, kentsel rantları kapsamlı ve etkili bir biçimde vergilendireceğiz.
Kripto varlıklar ve yeni gelişen dijital mecraların etkin bir şekilde vergilendirilmesini sağlayacağız.

“2050 Yılı Net Sıfır Karbon Emisyonu” hedefimiz doğrultusunda yeşil vergileri öne çıkaran bir dönüşüm gerçekleştirecek, elde edilen gelirleri özel sektörün yeşil dönüşüm yatırımlarını desteklemede kullanacağız.
Gelir ve kurumlar vergileri kanunlarında yeşil yatırım ve yeşil finansmanı teşvik edecek düzenlemeleri yapacağız. Yeşil yatırımlarda zarar mahsup süresini daha uzun, amortisman süresini ise daha kısa belirleyeceğiz.
Motorlu taşıtların ilk iktisabında ödenen özel tüketim vergisini, yeşil vergi politikaları çerçevesinde yeniden düzenleyeceğiz.
Vergi denetimini iş dünyası üzerinde siyasi baskı kurmanın bir aracı olmaktan çıkaracak, Gelir İdaresini uygulamada özerk hale getirecek ve Gelir İdaresinin performans denetimine tabi olmasını sağlayacağız.
Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı özelinde vergi denetimi yaygın ve etkin hale getirecek, vergi incelemelerinde cari yıl denetimini esas alacak ve vergide tarih zaman aşımı süresini 3 yıla indireceğiz.
Dijital muhasebe uygulamasını yaygınlaştıracak, vergi denetim ve inceleme işlemlerinin elektronik olarak yapılmasını sağlayacak, dijital vergi dairlerinin sayısını artıracağız.
Ekonomik ve teknik gerekçeleri olmayan vergi affı ile özellikle matrah artırımı ve varlık barışı uygulamalarına son vereceğiz.
Vergi cennetlerine yapılan ödemelerden stopaj alınması dâhil gerekli önlemleri alacağız.
Kayıt dışılıkla etkin bir şekilde mücadele edecek, kayıt dışılığı OECD ortalamasının altına indireceğiz. Bu mücadeleden elde edilecek kaynakları toplumun en kırılgan kesimlerini desteklemek için kullanacağız.
İhtisas vergi dairesi sayısı ile çalışan sayısını artırmak ve dijital sistemlerden etkin yararlanmak suretiyle vergi iade sürecini hızlandırarak iş dünyası üzerindeki yükü azaltacağız.

KİT’ler ve Diğer Kamu

KİT yönetişim reformunu gerçekleştireceğiz. KİT’lerin hazine ve ilgili sektör bakanlığıyla ilişkilerini şeffaf ve sınırları belirlenmiş hale getireceğiz.
İktisadi İş Birliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD)  “Kamu İşletmeleri için Kurumsal Yönetim Rehberi”nin tüm kamu iktisadi teşebbüsleri ile kamu işletmelerinin yönetim ve denetiminde esas alınmasını sağlayacağız.
İşsizlik Sigortası Fonunun amacı dışında kullanılmasını önleyecek ve faaliyetlerinin daha şeffaf bir çerçevede yürütülmesini sağlayacağız.
TOKİ’nin hesaplarının şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkeleri doğrultusunda hazırlanmasını ve Sayıştay denetimine tabi tutulmasını sağlayacağız.
Döner sermaye uygulamasını daraltacağız.

Kamu-Özel İş Birliği Projeleri

Mevcut Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projelerinin tümünü teknik, idari, hukuki ve yasama denetimine tabi tutacağız. Bu projelerin fizibilite, ihale, ihale sonrası değişiklikler, uygulama, raporlama ve denetim aşamalarının tümünde yapılmış olan hata, usulsüzlük ve yolsuzlukları tespit edeceğiz.
Usulsüzlük ve yolsuzluk tespit edilen projeler için ulusal ve uluslararası tüm hukuki yolları kullanacak, gerekirse tahkim süreçlerini işletecek, varsa kamuyu zarara uğratan yüklenici şirketler, bunların ortakları ve sorumlu şahıslarla ilgili yasal işlemleri başlatacak ve oluşan zararların ilgililerinden tahsilini sağlayacağız.
Ticari sır gerekçesinin Meclis’in ve Sayıştayın KÖİ projelerine ilişkin bilgi edinme ve denetim yetkilerini engellememesini sağlayacak düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
Büyük ölçekli kamu yatırımları ve KÖİ uygulamalarını düzenleyen çerçeve bir mevzuat çıkartacağız.
KÖİ sözleşmelerini Kamu İhale Kanunu kapsamına alacak, Avrupa Birliği’nin imtiyaz sözleşmelerinin ihale edilmesine ilişkin direktifine uyumlu hale getireceğiz.
Hazine dışındaki kurumların KÖİ kapsamında devlet adına garanti vermesine izin vermeyeceğiz.
KÖİ sözleşmelerinin teknik, ekonomik, çevresel ve sosyal fizibilite raporlarını kamuoyuyla paylaşacağız.
Paranın Karşılığı Analizi (PKA) yapılmış olan projelere ilişkin bilgileri yayınlayacak, PKA yapılmamışlar için gerekli analizleri yaparak paylaşacağız.


Politika Koordinasyonu

Fiyat istikrarının sağlanabilmesi için makroekonomik istikrarı ilgilendiren bütün politika bileşenlerinin bu amaçla uyumlu kurgulanması gerekmektedir. Bu doğrultuda maliye politikası ve finansal politikaların etki alanında olan ve fiyat istikrarını ilgilendiren konularda güçlü koordinasyonla ortak bir yaklaşımın sergilenmesine önem vereceğiz.
Varlık fiyatlarının iktisadi temellerden sapmasına neden olan, finansal sistemin kaynakları etkin dağıtmasını engelleyen ve şeffaflıktan uzak (KKM ve kredi/kur kontrolleri gibi) mevcut parasal/finansal uygulamaları terk ederek ilgili birimlerin koordinasyonunda yeni bir makrofinansal politika çerçevesi oluşturacağız.
İlk planda mevcut karmaşık ve verimsiz parasal/finansal politikalardan çıkarak daha sade ve öngörülebilir bir politika çerçevesi oluşturacak, ardından politika koordinasyonunu güçlendirerek iktisadi etkinliği artıracak kurumsal düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
Karmaşık Parasal ve Finansal Düzenlemelerden Çıkış
Yakın dönemde Merkez Bankasının politika faizinin işlevi zayıflatılarak bu faizi ikame etmek amacıyla finansal piyasaların etkin işleyişini bozan ve geleceğe dönük önemli riskler biriktiren birtakım düzenlemeler yürürlüğe koyulmuştur. Bu düzenlemeler temelde Kur Korumalı Mevduat (KKM) ekseninde şekillenmekte olup bir yandan faizi bastırırken diğer yandan döviz ve kredi piyasasını kontrol etmeyi amaçlamaktadır. Yeni dönemde ilk planda fiyatlamaların yerli yerine oturması açısından parasal duruşu iktisadi temellerle uyumlu hale getirecek, bu sırada parasal ve makroihtiyati düzenlemelerin çerçevesini sadeleştirerek TCMB’nin asli işlevine odaklanması sağlayacağız.
Yeni KKM ve YUVAM hesapları açmayacak, mevcut hesapları da vadesi geldikçe kademeli olarak tasfiye edeceğiz.
BDDK’nin risk ağırlıklarına dair düzenlemelerini, bankaların yükümlülük ve varlık kalemleri üzerinden koyulan tahvil tutma zorunluluklarını ve döviz işlem kısıtlamalarını gözden geçirerek sade bir düzenleme yapısı oluşturacağız.
Seçilmiş alanlara verilen finansman ve kredi desteklerini revize ederek bu desteklerin mümkün olduğunca bütçe ve kredi garanti fonundan karşılanmasını sağlayacağız.
Ticari kredilerdeki faiz sınırlarını kaldıracağız.
Döviz varlığı olanların kredilere erişim kısıdını kademeli olarak gevşeteceğiz.
Sıkı para politikasını desteklemeyen, Hazine’ye ucuz finansman sağlayan, banka bilançolarında faiz ve vade riskini artıran tahvil tutma zorunluluğunu sona erdireceğiz.

Zorunlu döviz devri uygulamasını kaldıracağız.

Söz konusu mevcut düzenlemeleri kaldırırken finansal piyasalarda sert fiyat hareketleri ve sağlıksız fiyat oluşumlarını önlemek için ölçülü ve kademeli bir geçiş süreci takip edeceğiz.
Sistemdeki döviz likiditesinin dengelenmesi açısından sermaye akımlarının hızı ve yönünü dikkate alarak yabancıların swap limitlerini gözden geçireceğiz.
Sermaye girişlerinin hızına bağlı olarak gerektiği durumda düzenli döviz alım ihalelerine başlayacağız.
Durum tespiti yapıldıktan sonra bir ay içinde çıkış stratejisine dair detaylı yol haritasını açıklayacak, takriben 6 ay ile 1 yıl içinde süreci tamamlayacağız.

Kurumsal Yapı: Kurum, Kurul ve Komitelerin Görev  ve  Yetki Alanlarının Tanımlanması

Politika bileşiminin makrohedeflerle uyumunu gözeten ve konjonktürel gelişmelere göre alınacak tedbirleri düzenli olarak değerlendiren üst düzey mekanizmaların verimli ve sonuç odaklı bir şekilde faaliyet göstermesini sağlayacağız.
Finansal istikrarı gözetme konusunda kritik görevleri bulunan BDDK son yıllarda asli işlevinden uzaklaşmıştır. Makrodengelere bütüncül bakışın ve risk yönetimi anlayışının terk edilerek parasal aktarımı etkisiz hale getiren, kredi mekanizmasını zorlayan, finansal piyasalara mikrodüzeyde kontrol ve müdahale yaklaşımını esas alan politikalar (aktif rasyosu vb.) makroekonomik istikrarı olumsuz etkilemiştir. Bu tür düzenlemelerle parasal aktarım mekanizmasının bozulması ve enflasyonla mücadelede para politikasının etkinliğinin zayıflamasına müsaade etmeyeceğiz. Yeni dönemde ilgili kurum ve alt komiteleri, görev ve yetki alanlarıyla birlikte yeniden tanımlayacağız. Makroihtiyati politika çerçevesinin ve araçlarının kurumsal sahipliğini netleştireceğiz.
Fiyat İstikrarı Komitesi adıyla Hazine ve Maliye Bakanlığı koordinasyonunda, hükümet adına faaliyet gösteren bir organın, doğası gereği hükümetlerin işsizlik ve enflasyon konusunda ödünleşim içeren politika tercihlerini yansıtması ve amaç çatışmasına yol açması kaçınılmazdır. Komite, fiyat istikrarını sağlama görevi konusunda açık bir bağımsızlık ve sahiplik problemi doğurmuştur. Nitekim, Komitenin kuruluş kararnamesi Ağustos 2022’de Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. Kuruluş kararnamesi iptal edilen ve hiçbir işlevselliği bulunmayan Fiyat İstikrarı Komitesini kaldıracağız.
Yeni dönemde ilgili komiteleri TCMB’nin görev ve etki alanları ile çakışacak şekilde değil, fiyat istikrarına yönelik risk oluşturan ve para politikasının etki alanı dışında kalan konulara (dış ticaret ve tarım politikaları, yapısal sorunlar, vb.) odaklanacak şekilde tasarlayacağız. Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesinin bu amaca dönük olarak bir alt komite olarak faaliyet göstermesini sağlayacağız.

Küresel finans piyasalarının iç içe geçtiği, sermaye akımlarının yön ve kalitesinin öneminin giderek arttığı bir dünyada makrofinansal politika stratejisinin iç ve dış dengeyi birlikte dikkate alacak şekilde yeniden tasarlanması gerekmektedir. Bu kapsamda yeni dönemde finansal istikrarı makro bir perspektiften gözetmek amacıyla TCMB ve BDDK arasındaki eşgüdüm ve koordinasyonu güçlendirecek mekanizmalar oluşturacağız.
Finansal istikrarın bütüncül bir çerçevede gözetilebilmesi için Finansal İstikrar Komitesini, makroekonomik gelişmeleri risk yönetimi perspektifinden izleyen ve değerlendiren, makro ihtiyati araçları bütüncül bir çerçevede ele alan etkin bir yapıya kavuşturacağız. Bu şekilde finansal istikrarı makroperspektiften gözeten bir eş güdüm yapısı oluşturarak sermaye akımları ve dış şoklara karşı dayanıklılığı artıracağız.
Makroihtiyati politika amaçlarını (i) finansal sistemde kırılganlıkların oluşmasını sınırlayacak tedbirleri almak, (ii) sistemin iç ve dış şoklara karşı dayanıklılığını tesis etmek çerçevesinde ele alacağız. Bu amaçlara yönelik olarak ise kredilerin makul oranda büyümesi ve varlık fiyatlarının aşırılıklar göstermemesi gibi ara hedefleri de gözeteceğiz. Böyle bir yapıda döviz kurunun iktisadi temellerden aşırı sapması, konut fiyatlarında şişkinlik oluşması veya cari dengenin sürdürülemez bir patikaya girmesi gibi riskler karşısında daha koordineli ve etkin tedbirleri hayata geçirebileceğiz.
Faiz politikasını reel kur ve kredi dalgalanmalarındaki aşırılıkları sınırlayan, bütünleşik bir makroihtiyati çerçeve ile destekleyeceğiz.
Finansal İstikrar Komitesinin (Komite) mevcut kurgusunu değiştirerek sekretaryasını TCMB’ye vereceğiz. Mevcut uygulamada TCMB ve BDDK arasında paylaşılmış olan temel makro ihtiyati politika araçlarının (zorunlu karşılıklar, kredi/değer oranları, taksit sayısı ve kredilerde azami vade düzenlemeleri, vb.) makro bakışla ortak akla dayalı bir şekilde Komite tarafından değerlendirilmesi ve bir tavsiye kararına dönüştürülmesini sağlayacak, Komite değerlendirmelerini kamuoyuyla açık bir şekilde paylaşacağız. Böylelikle makropolitikaların tutarlılığını ve etkinliğini artıracağız.
Kredilere yönelik temel makroihtiyati araçları somutlaştıracağız. Bu çerçevede döngü karşıtı sermaye tamponu, sistemik risk tamponları, kredi/teminat, kredi/gelir oranları, tüketici kredileri ve kredi kartlarında vade ve taksit sınırları, gelir ilişkili limitler, asgari ödeme oranları, borçluluğa göre değişen risk ağırlıkları gibi uygulamalardan oluşan bir araç seti oluşturacağız. Bu araçları kullanırken kurallı, sade, şeffaf bir çerçeve takip etmeye gayret edeceğiz.
Gerektiğinde finansal  istikrarın önemli bir belirleyicisi olan şirketler kesimi yabancı para borçluluğunu kontrol altında tutacak ve şirketlerin risk yönetimlerini etkinleştirecek düzenlemeleri devreye alabileceğiz. Döviz geliri olmayan firmaların döviz kredisi kullanımına ilişkin kısıtları ihtiyaç duyulması halinde sıkılaştırabileceğiz.

Mevcut durumda Finansal İstikrar Komitesinin sistematik bir iletişim aracı bulunmamaktadır. TCMB’nin Finansal İstikrar Raporu’nun kapsamını elde geçirerek sistemin bütününü içerecek şekilde daha makro bir perspektifle hazırlanmasını ve bu raporun Finansal İstikrar Komitesinin temel iletişim aracı olmasını sağlayacağız. Toplantılarda yapılan değerlendirmelerin geleceğe dönük politika niyetleri ile birlikte açıklanmasını da iletişim politikasının önemli bir parçası yapacağız.
Para ve maliye politikalarının yanı sıra finansal ve maliye benzeri politikaların (örneğin kamu bankalarının kredi politikaları) tasarımında makrohedeflerle uyumlu politika duruşu gözeterek, eş güdüm içeren uygun bir bileşim oluşturacağız.
Makroihtiyati politikalar tasarlanırken ülkenin uzun vadeli kalkınma politikası ile uyumlu bir çerçeve gözeteceğiz. Tasarruf-yatırım dengesi açısından kredi büyümesi ve kompozisyonuna yönelik makroihtiyati araçları etkin bir şekilde kullanacak, finansal kaynakların verimli alanlara yönlendirilmesini teşvik edeceğiz.
Net ihracat, büyüme ve istihdamı uyarıcı etkisi kapsamında bütüncül bir bakışla verimli alanlar ve kilit sektörler belirleyeceğiz. Bu sektörlere kredi desteklerinin TCMB değil, KGF ve Hazine üzerinden verilmesini sağlayacağız.
Kamu bankalarının serbest piyasa mekanizmasıyla uyumlu, istikrar sağlayıcı ve sektörel kalkınma politikalarını destekleyen bir rol üstlenmelerini sağlayacağız.
Ekonomik ve Sosyal Konseyin kapsamını daha katılımcı hale getirecek, Konseyi ekonomik istikrar, kaynak tahsisinde etkinlik, verimlilik, rekabet gücünün artırılması, yoksulluk ve gelir dağılımında eşitsizlik gibi ekonomik ve sosyal sektörleri çapraz kesen konularda farklı kesimlerin politika önerilerinin değerlendirildiği, uzlaşma ve diyaloğun sağlandığı bir platform olarak işlevsel hale getireceğiz.

Para ve Maliye Politikası Koordinasyonu: Geçmiş Enflasyon ve Döviz Kuruna Endekslemenin Azaltılması

Enflasyonun en az maliyetle aşağı indirilebilmesi için enflasyonla mücadelenin inandırıcı olması, fiyatlamalarda geçmişe dönük endekslemenin zayıflaması gerekmektedir. Bunun için de ekonomi politikalarında gerekli koordinasyonun sağlanması ve enflasyon hedeflerinin güçlü sahipliği önem taşımaktadır. Yeni dönemde enflasyon hedeflerini,uygulanacak makroekonomik program çerçevesinde içsel tutarlılığı olacak şekilde TCMB ve Hükümet iş birliğinde yeniden belirleyeceğiz.
Temel bütçe büyüklüklerinin belirlenen enflasyon hedefleri ile uyumlu olması sağlayacağız.

Enflasyon hedeflerine dair ciddiyet ve kararlılığı pekiştirmek amacıyla kamu gelirler ve ücret politikasının da enflasyon hedefleriyle uyumunu gözeteceğiz. Böyle bir çerçevenin oluşturulmasıyla hedeflerin sahipliğini güçlendirerek beklentilerin daha etkin bir şekilde yönlendirilmesine katkıda bulunacak ve enflasyon ataletini azaltacağız.
Yönetilen/yönlendirilen mal ve hizmet fiyatlarında da enflasyon hedefleriyle uyum yaklaşımını destekleyecek bir yol izleyeceğiz. Kamunun çeşitli düzenlemelerle yönlendirici rolünün olduğu alanlarda da geçmiş enflasyona endeksleme mekanizmalarını terk edeceğiz.
Vergi ayarlamalarında enflasyon hedefleriyle uyumlu, sistematik ve öngörülebilir bir çerçeve oluşturacağız. Maktu özel tüketim vergileri, motorlu taşıtlar vergisi, damga ve emlak vergisi gibi vergilerde hedefleri dikkate alan ileriye dönük bir bakış benimseyeceğiz.
Yeniden değerleme oranı ya da diğer maktu vergilerde dış fiyatlara duyarlılığı ve oynaklığı yüksek olan üretici enflasyonu yerine tüketici enflasyonunu esas alacağız.
Yeniden değerlenme oranını doğrudan küresel emtia fiyatları ve kur gelişmelerinden önemli ölçüde etkilenen Yİ-ÜFE’ye endekslenmek yerine konjonktürel koşullara göre ayarlayacağız.
Kamu kesiminde döviz kuruna endekslemeyi terk edecek, Türk lirasına güveni tesis ederek döviz kurlarını ekonomik bekleyişleri şekillendiren referans değişken olmaktan çıkaracağız.
Döviz kuruna doğrudan endeksli fiyatlamaya dair uygulamaları sonlandıracağız.
Kamu idaresinin taraf olduğu kira sözleşmeleri ve diğer alım anlaşmalarında geçmiş enflasyona ya da dövize endeksleme yerine mümkün olan ölçüde enflasyon hedeflerini gözeteceğiz.
Tütün ürünlerinde Avrupa Birliği standartlarıyla uyumlu bir şekilde vergi artışlarının enflasyona etkisinin asgari düzeye çekilmesini ve vergi gelirlerinin öngörülebilirliğini teminen nispi ÖTV’yi düşürüp maktu ÖTV’yi artıracağız. Kur geçişkenliğinin ve enflasyon katılığının sınırlanması bakımından bu tür ürünlerdeki yasal düzenlemeleri toplu bir bakışla gözden geçireceğiz.
Otomobil fiyatlarında aracın vergi öncesi değerine göre farklılaşan ÖTV oranları uygulanması hem süreci karmaşık hale getirmekte hem de fiyat artışlarını hızlandıran bir rol oynamaktadır. Bu sektörde vergi yapısını sadeleştirecek ve ÖTV matrahlarında kademeli limitlere dayalı uygulamayı sonlandıracağız.


Yapısal Politikalar

Enflasyonda düşük tek haneli düzeylere ulaşılabilmesi için başta para politikası olmak üzere basiretli ve koordineli konjonktürel politikaların uygulanması bir ön koşul olmakla birlikte, yüksek enflasyon Türkiye’de yapısal boyutlarıyla da ele alınması gereken bir sorundur. Yeni dönemde tarım ve enerji başta olmak üzere enflasyonda katılığa neden olan yapısal reform alanlarında atacağımız adımlarla para politikasının hareket alanını genişleterek enflasyonla mücadeleye destek vereceğiz.
Tarım ve enerji sektörleri ile imalat sanayiindeki kilit sektörlerde yerli katma değeri artırarak yurt içinde enflasyonun uluslararası fiyatlara ve döviz kurlarına olan duyarlılığını azaltacağız.
Küresel para politikalarının sıkılaşmasıyla küresel risk iştahının bozulduğu, gelişmekte olan ülke kurları üzerindeki değer kaybı baskısının arttığı, aynı zamanda arz kısıtları ve jeopolitik nedenlerle uluslararası emtia fiyatlarının yükseldiği mevcut konjonktürde, enflasyonist baskıları asgari düzeyde tutabilmek için, yurt içi arzı desteklemeye yönelik aktif dış ticaret politikaları ve yapısal tedbirlerle zamanlı şekilde tamponların oluşturulmasını sağlayacağız.

Stratejik Sektörlerde Yerli Üretimin Teşvik Edilmesi ve İthal Girdi Kullanımının Azaltılması
Enflasyonun döviz kuruna duyarlılığını artıran unsurlardan biri Türkiye’nin zaman içinde artan ithal girdi bağımlılığıdır. Bu kapsamda stratejik sektörlerde yerli üretimin teşvik edilmesini ve ithal girdi kullanımının azaltılmasını sağlayacağız.
Enerjide dışa bağımlılığın sınırlanması amacıyla güneş ve rüzgâr gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının payını artıracağız. Bu kapsamda Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanı (YEKA) modelini gözden geçirerek modeli güncelleyeceğiz.
Elektrik üretiminde portföy çeşitlendirmesi bakış açısıyla nükleer kaynaklı üretimin payını artıracağız. Yenilenebilir enerji ile elde edilen yeşil hidrojenin elektrik üretiminde kullanımına yönelik bir strateji ve yatırım planını da programa dahil edeceğiz.
Elektrik piyasasındaki düzenlemeleri, üretim kompozisyonunu ve EPİAŞ’ın fiyat oluşum süreçlerini yeniden optimizasyon amacıyla gözden geçireceğiz.
Petrole olan bağımlılığı azaltma ve çevresel etkiler bakımından hibrit ve elektrik araç satışlarını daha düşük ÖTV oranları üzerinden teşvik edeceğiz. Bu durumun kamu maliyesine potansiyel etkilerini dengelemek bakımından akaryakıt vergi gelir kayıplarının telafisi için “yeşil vergi” mekanizması tasarlayacağız.

Doğrudan ve dolaylı ithal girdi payları dikkate alındığında ithal girdi yoğunluğu bakımından öne çıkan “ana metal”, “motorlu kara taşıtları”, “bilgisayar, elektronik ve optik ürünler”, “elektrikli teçhizat”, “kauçuk ve plastik ürünler”, “kimyasal ürünler ile temel eczacılık ürünleri”, “kâğıt ve kâğıt ürünleri”, “makine ve teçhizat” gibi sektör ve ürün gruplarında yerli üretimi teşvik edecek politikalarla orta-uzun vadede maliyet avantajlarının oluşacağı üretim yapılarını hedefleyeceğiz.
1996 yılında yürürlüğe giren Gümrük Birliği Anlaşması’nın getirdiği ve ihracatta rekabetçiliği artırmak amacıyla uygulamaya konulmuş olan Dahilde İşleme Rejimi (DİR) ithal girdi yoğunluğunu artıran uygulamalardan biridir. DİR uygulamasını gözden geçirerek başta tarım ürünlerinde olmak üzere kayıt dışılıkları giderecek, özellikle ithalde beyan edilen ile fiilen ihraç edilen miktarların tutarlılığına ilişkin etkin denetim mekanizmaları oluşturacağız.


Finans Sektörü Politikaları

Şeffaflığın ve Hesap Verebilirliğin Artırılması

BDDK, SPK gibi finans sektöründeki düzenleyici ve denetleyici kurumların idari ve mali bağımsızlığını sağlayacağız.
Finans sektöründeki düzenleyici ve denetleyici kurumların hesap verebilirliğini artıracağız. Bu kurumların TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna yılda en az iki defa sunum yapmalarını sağlayacağız.
TCMB’de olduğu gibi diğer düzenleyici kurumların kurul kararlarının da gerekçeleriyle birlikte şeffaf biçimde kamuoyuyla paylaşılmasını sağlayacağız.
BDDK, SPK, TMSF ve Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu görev alanındaki düzenlemeleri gözden geçirecek, bir plan dahilinde uluslararası en iyi uygulamalar ile uyumlu hale getireceğiz.
Finans sektöründe yönetim kurullarına yapılacak atamalarda uluslararası en iyi uygulamalara uygun olarak eğitim, sektör tecrübesi, akrabalık-yakınlık ilişkileri ve benzeri hususları daha sıkı hale getirecek ve uygulanmasını sağlayacağız.
Türkiye Bankalar Birliği, Türkiye Katılım Bankaları Birliği, Finansal Kurumlar Birliği, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği gibi kuruluşları siyasi etkiden arındırarak sektöre yönelik gelişim projelerine odaklanmalarını sağlayacağız.
Finans piyasalarında çıkar çatışmalarının önüne geçilmesi, yatırımcılara şeffaf ve hesap verebilir bir yatırım süreci sağlanması amacıyla yatırım danışmanlığını kurumsal ve kurala bağlı bir çerçeveye oturtacağız.
Borsada manipülasyon ve yolsuzluk iddialarına ilişkin ilgili kurumları da kapsayacak şekilde bir inceleme ve denetim başlatacak ve tespit edilen usulsüzlük ve yolsuzlukların takipçisi olacağız.

Yapısal Risklerin Azaltılması

Bankacılık ve finans sektöründe varlık kalitesinin tespitine ve değişik senaryolar altında stres testlerine ilişkin bir çalışma yapacağız. Bu çalışmanın sonuçlarına göre finans ve bankacılık sektörünün kırılganlığını ortadan kaldıracak tedbirleri hayata geçireceğiz.
Finans sektöründe varlık kalitesiyle ilgili sorunların çözümünü konunun taraflarıyla diyalog içerisinde tutarlı, bütüncül, kötüye kullanım riskine sebebiyet vermeyen ve şeffaf bir biçimde gerçekleştireceğiz.
Bankacılık sektöründe yapısal risklerin azaltılması amacıyla mevduatın vadesini uzatmaya ve vade uyumsuzluğunu azaltmaya dönük teşvik mekanizmaları açıklayacağız.

Kamu Bankaları

Ziraat Bankasını çiftçinin, Halk bankasını esnaf ve KOBİ’lerin bankası yapacağız.
Kamu bankalarının kuruluş kanunlarında yer alan amaçlarla tutarlı olmayan alanlarda yoğunlaşmasını engelleyeceğiz.
Kamu bankalarının üst yönetimine atamalarda eğitim, finans sektörü tecrübesi, ehliyet ve liyakat kriterlerine titizlikle uyulmasını sağlayacağız.
Kamu bankalarının sektör içinde adil rekabeti bozmalarını engelleyeceğiz.
Kamu bankalarının işlemlerini kapsamlı bir inceleme ve denetime tabi tutacak ve varsa usulsüzlük, yolsuzluk ve zararların sonuna kadar takipçisi olacağız. Kamu bankalarında usulsüzlük yapan ve zararlara sebep olan kamu yöneticileri hakkında ivedilikle soruşturma açacağız.
Kamunun sağladığı sübvansiyonlu krediler ile garanti verdiği kredilerin amacına uygun kullanımını yakından takip edip denetleyeceğiz.

Sermaye Piyasası

Sermaye piyasasının gelişimini destekleyerek sermayenin tabana yayılmasını sağlayacak, uzun vadeli kaynakları özellikle sürdürülebilir kalkınma amaçlarının gerçekleştirilmesine dönük şirketlere yönlendireceğiz.
Özkaynak kullanımını ve uzun vadeyi destekleyen sermaye piyasası araçlarından elde edilen gelirlere vergi avantajı sağlayacağız.
Halka açılmayı teşvik eden vergisel düzenlemeleri çeşitlendireceğiz.
Halka açılan şirketlerin pay senedi ihraçlarıyla ve bedelli sermaye artırımlarından sağlanan fonların Kurumsal Yönetim İlkelerinin de gerektirdiği gibi şeffaf, adil, sorumlu ve hesap verebilir bir şekilde ve özkaynak, borç yönetimi, yatırım, büyüme hedefleri doğrultusunda kullanımını sağlayacak ilke ve mekanizmaları hayata geçireceğiz.
Halka açık şirketlere çalışanlarının ortak olmasını teşvik edecek düzenlemeleri yapacağız.
Borsada işlem gören şirketlerin yönetim kurullarının kompozisyonunun ve kalitesinin iyileştirilmesini sağlayacağız.
TMSF bünyesinde olan, yasal durumu uygun ve halka açılma kriterlerini sağlayan şirketleri halka arza edeceğiz.

Kamunun kontrol ettiği şirketler ile kamu bankalarının hem daha etkin ve kurumsal normlarda yönetilebilmesi hem de sermayenin tabana yayılmasını sağlamak için halka arz uygulamalarından yararlanacağız.
Kamu fonları ile kamunun katkı sağladığı fonlarda pay piyasası araçlarının daha fazla ağırlığının olmasını sağlayarak yatırım, üretim ve istihdamı destekleyeceğiz.
Kamu yatırımlarının finansmanında sermaye piyasası araçlarından daha fazla yararlanacağız. Bu kapsamda yatırımları doğru değerleme, şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerini güçlendireceğiz.
KOBİ’lere fon sağlamak amacıyla bu şirketlerin özel durumlarını da dikkate alarak Gelişen İşletmeler Pazarını yeniden yapılandıracak ve bu pazarın etkinliğini arttırmak için gereken düzenlemeleri yapacağız.
Halka açılmalarda küçük yatırımcının korunmasını ve sağlıklı/sağlam halka açılmaları temin etmek için şirketlerin uluslararası finansal raporlama standartlarına uygun raporlama yapmalarına mali teşvik sağlanması, SPK ve borsa yükümlülüklerinin ölçek bazında farklılaştırılması gibi adımlar atacağız.
Türkiye Ürün İhtisas Borsasının etkinliğini arttıracağız.
Değerleme ve derecelendirme raporlarının, düzenlenme ve finansal araçların halka arzında etkin kullanımı için yasal mevzuat geliştireceğiz.
Performanslarını ve şeffaflıklarını artırmak suretiyle bireylerin tasarruflarını sermaye piyasalarında değerlendirmede yatırım fonları ve benzeri kurumsal yatırımcıları tercih etmelerini sağlayacağız.
Sermaye piyasasına güveni sarsan bilgi suistimaline ve piyasa suçlarına karşı engelleyici yaptırımları içeren etkili yasal düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
Piyasa düzenini bozucu hareketlere daha hızlı bir şekilde müdahale edilmesini sağlamak, yanıltılan ve mağdur edilen yatırımcıların haklarını daha iyi korumak amacıyla finans mahkemeleri kuracağız.
Finans sektöründe müşteri ve küçük yatırımcıları teknolojik dönüşüm sürecinin ortaya çıkardığı risklere karşı korumak amacıyla mevzuatı ve kurumsal yapılanmayı sürekli gözden geçirecek ve gerekli uyarlamaları gecikmeden gerçekleştireceğiz.
Spekülatif ve saadet zinciri türü finans uygulamalarının yarattığı riskleri önleyici düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
Kitlesel fonlamayla ilgili uygulama sonuçlarını değerlendirecek, suistimal ve yatırımcı mağduriyeti oluşmaması için uluslararası ve yerel örnekleri de dikkate alarak eksik yasal düzenlemeleri tamamlayacağız.

Kredi Derecelendirme

Kredi derecelendirme piyasasında yerel ve uluslararası ölçekte faaliyet gösteren kuruluş sayısını artırarak rekabetçi bir yapı oluşturacağız.
BDDK tarafından düzenlemesi yapılan ölçeğe bağlı kredilerin SPK mevzuatına göre yetkilendirilmiş kuruluşlarca derecelendirilmesini sağlayacağız.
İlgili tüm paydaşlarla istişare içerisinde kredi derecelendirme sisteminin aksayan yönlerini gidererek özellikle KOBİ’lerin finansmana erişimini kolaylaştıracağız.

Sermaye Yatırımları

Kitlesel fonlama, melek yatırımcı ağları, sosyal girişimcilik, etki yatırımcılığı, girişim sermayeciliği, fonların fonu gibi yenilikçi finansman modellerini mali, hukuki ve idari teşvik ve kolaylıklarla güçlü bir biçimde destekleyeceğiz.
Sermaye piyasalarını ve bankacılık sistemini, start-up, girişim sermayesi gibi özellikle teknoloji alanında fikri olan ve yatırımcı çekmek isteyen girişimcilere destek veren bir altyapıya kavuşturacağız.
Uluslararası Finans Kurumu (IFC) ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi uluslararası kurumlar ile iş birliği yaparak Türkiye’de özel sermaye ve girişim sermayesi konularındaki altyapıyı geliştirecek, bu kurumların kurulacak yeni yerli fonlara destek vermesini sağlayacağız. Ülkemizdeki yatırım uzmanlarının eğitilmesini sağlamak için üniversitelerle ortak çalışmalar tasarlayacağız.
İş modellerindeki hızlı değişime uyum sağlamak açısından finansal sektör mevzuatının ilgili kurumlarca periyodik olarak gözden geçirilmesini ve sonuçlarının kamuya açıklanmasını sağlayacağız.
Girişimi destekleyen finansal araçların çeşitlendirilmesini ve sermaye piyasalarıyla entegre ürünlerin etkinleştirilmesini destekleyeceğiz.
KOSGEB, TÜBİTAK, Teknokentler ve SPK ortak çalışmasıyla Girişim Sermayesi modelinde şirket kuruluşlarına destek olacağız.
Yatırım yapılacak girişim sermayesi şirketleriyle ilgili temel yönetim ve denetim ilkelerini belirleyeceğiz.
Melek yatırımcılık modelinde kadın ve gençlerin projelerinin tanıtımı, değerlemesi ve izlenmesi, tarafların bir araya getirilmesi, profesyonel yönetim desteği verilmesi konusunda kurumsal yapıların oluşturulmasını sağlayacağız.
Kredi Garanti Fonunu start-up ve scale-up şirketlerin gelişim süreçlerine destek verecek şekilde yeniden yapılandıracağız.

Yeşil Finans

Yeşil finansman, sürdürülebilirlik projeleri ve sosyal yatırımlar için finans sektörü uygulamalarının uluslararası mutabakat, standartlar ve çeşitlenmiş ürünlerle düzenlemesini ve denetlenmesini sağlayacağız.
Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankasına yüksek teknoloji yatırımlarına, yeşil girişimlere, yeşil AR-GE faaliyetlerine ve yenilikçi girişimlere daha fazla ve öncelikli finansman sağlama konusunda performans kriterleri getirecek ve gerekli imkânı sağlayacağız.
Uluslararası ölçekte faaliyet gösterecek, dijital tabanlı Uluslararası Yeşil Finansman Kalkınma Bankasının kuruluşuna öncülük edeceğiz.
Finansal Teknolojiler
Dijital para, kripto varlıklar, Fintek’ler ve dijital ödeme sistemlerine ilişkin düzenleyici ve denetleyici mevzuatı ve kurumları net bir biçimde tanımlayacağız.
Küçük işletmelerin yurtdışı ödeme sistemleri ve kuruluşlarına erişiminin ve entegrasyonunun önünü açacağız.
Fintek’leri ve dijital ödeme sistemlerini finans endüstrisi içinde yaygınlaştıracağız.
Gerekli altyapıyı oluşturarak tüm kesimlerin güvendiği ve karşılıklı olarak kullanabildiği dijital para, dijital çek ve dijital senet gibi uygulamaların yaygınlaşmasını sağlayacağız. 
Her türlü mal ve hizmetin alım satımında finansal dijital platformların kullanımını yaygınlaştıracak, kredi mekanizmalarında iş aleminden iş alemine, tüketiciden iş alemine, tüketiciden tüketiciye gerçekleşecek kredi mekanizmalarının önünü açacağız.
Finansal sektörün teknik değişim ve dönüşüm süreçlerinde gerekli bilimsel araştırmaları yapacak Finans Teknokentlerinin kuruluşunu teşvik edeceğiz.
Finansal teknolojilerdeki gelişme ve dönüşümün kamu idari işlemleriyle uyumunun arttırılmasını sağlayacağız.
Genişleyen finansal teknoloji kullanımı neticesinde artan siber saldırılara karşı, siber güvenlik stratejisini kamu-özel iş birliğiyle geliştireceğiz.
Fintek ihracatını destekleyeceğiz.

Finans Sektörüne Yönelik Diğer Hususlar

Eğitim müfredatında finansal okuryazarlığa, tasarrufun önemine, tüketim kültürünün dönüşümüne yönelik derslere yer vereceğiz. Bu çalışmaları yaygınlaştıracak, çeşitlendirecek ve sürekli güncel tutacağız.
Bireysel emeklilik sistemini, DASK uygulamasını, tarım sigortalarını, özel sağlık ve hayat sigortalarını daha yaygın hale getireceğiz.
İnşaat merkezli bakış açısına son vererek hukuki altyapıdan sosyal altyapıya kadar yapacağımız düzenlemeler ve sağlayacağımız güven ve istikrar ortamıyla İstanbul’u gerçek anlamda bir Finans Merkezi yapacağız.
Finansal istikrarın sağlanmasında büyük önem arz eden bağımsız düzenleyici kurumların nitelikli personel alabilmesi ve bu personeli bünyesinde tutabilmesi için 666 sayılı KHK ile mali haklara ilişkin olarak getirilen kısıtlamaları kaldıracağız.
Yurt dışından gelen bazı fonlara sağlanan vergi avantajları ortadan kaldırılarak vergi düzenlemelerinde adil bir rekabet ortamı sağlayacağız.


Kapsayıcı ve Yaşanabilir Türkiye

“Fırsat eşitliğini hayatın her alanında tesis eden, haneyi değil, bireyi esas alan, demografik gerçekliğimizle uyumlu ekonomi politikaları uygulayarak; kadının, gencin, çocuğun, engellinin görmezden gelinmediği; ‘Kaybedenlerin olduğu bir kazanma düzenini reddeden’ bir Türkiye inşa edeceğiz.”


İstihdam ve Çalışma Hayatı

Emek Piyasasına Yönelik Kurumsal Altyapının Güçlendirilmesi

İŞKUR’un kurumsal yapısını ve iş gücü politikalarını geleceğin mesleklerini önceleyen,
dezavantajlı vatandaşların istihdam edilmelerini ve istihdamda kalmalarını gözeten,
girişimciliği destekleyen bir yapıya kavuşturacağız.
 İŞKUR’un özel sektörün mesleki eğitim ve beceri dönüşümü projelerine finansman
desteği vermesini sağlayacağız.
 İŞKUR, TOBB, KOSGEB, Kalkınma Ajansları ve Mesleki Yeterlilik Kurumu arasındaki eş
güdümsüzlüğü ve eksik kapasite kullanımını gidereceğiz.
İstihdam ve üretimin artırılması için acil eylem planı açıklayıp bu planı uygulamaya
koyacağız.
Ülkemizde uygulanan istihdam programlarının etkinliğinin değerlendirilmesi amacıyla
bağımsız bir mekanizma kuracağız.
İş gücü istatistiklerinin güncellenmesi için gerekli mikroveri toplama altyapısını
güçlendirecek, zengin, şeffaf ve bilimsel araştırmacıların kullanımına açık bir iş gücü
veri tabanının oluşturulması için çalışmalar başlatacağız.
Yerel yönetimlerin istihdam politikalarının hayata geçirilmesinde ve çeşitli istihdam
hizmetlerini sunmada daha fazla rol üstlenmelerini sağlayacağız.
İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarını yeniden ele alıp daha etkili hale getireceğiz.
Kalkınma Ajanslarının bölgesel düzeyde istihdamı artıracak öncelikli alanları her yıl
baştan belirlemelerini ve bu alanlara yönelik projeleri öncelikli olarak desteklemelerini
sağlayacağız.
İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanılmasının önüne geçeceğiz.
 İşsizlik ödeneğinden daha fazla işsizin daha uzun süre ve daha fazla yardım almasını
sağlayacak düzenlemeleri hayata geçireceğiz.
 Kıdem tazminatı sistemini sosyal taraflarla diyalog çerçevesinde gözden geçireceğiz.
 İşçi alacaklarında zorunlu ara buluculuk mekanizmasını işçilere maddi külfet
getirmeyecek şekilde düzenleyeceğiz.
İstihdam Teşvik ve Destekleri
 İstihdam teşviklerini sadeleştirecek ve istihdam teşviklerinin etkinliği ile verimliliğini
sürekli izleyeceğiz.
 Çok sayıda ve karmaşık olan sosyal güvenlik primi ve vergi teşviklerini sadeleştirerek
uygulanmasını kolaylaştıracağız.
 Hem yurt içi hem de yurt dışı yatırımcılar için istihdam yaratma kapasitesi yüksek yatırım
projelerini yarattıkları yeni istihdam kapasitesi ile orantılı olarak destekleyeceğiz.
 Yeni nesil özel ekonomik bölgelerde istihdam edilecek nitelikli çalışanlara gelir
vergisinden tam muafiyet verilecek.
 Öncü ve büyük işverenler özelinde danışmanlar görevlendirerek yatırım, istihdam,
mesleki eğitim, başta olmak üzere işverenlerin ihtiyaç duydukları gelişim alanlarında
eylem planları iş yeri/firma bazında hazırlanacak ve uygulanacak.
 Teknoloji girişimlerine kuruluş aşamasında ücretsiz internet bağlantısı ve bulut
hizmetleri gibi destekler sağlayacak, bu girişimleri sonraki aşamalarda büyüme ve
nitelikli istihdam artışına bağlı olarak vergi ve prim teşvikleriyle de destekleyeceğiz.
Dezavantajlı grupların girişimciliğini artırmak için bu gruplara özgü girişimcilik
eğitimleri düzenleyecek ve kendi işlerini kurmalarını girişim sermayesi, vergi, SGK primi
ve kredi olanakları ile teşvik edeceğiz.
 Yerinde istihdamı sağlayabilmek için yeşil dönüşümden etkilenmesi muhtemel
bölgelerde katma değeri yüksek sektörlerde emek talebi yaratmaya yönelik teşvikler
uygulayacağız.
 Yeşil dönüşümden olumsuz etkilenebilecek çalışanların beceri profillerini çıkaracak,
istihdam edilebilirliği yüksek gruplara yönelik hızlı bir beceri geliştirme/kazandırma
programı uygulayacağız. Düşük beceri düzeyine ve istihdam edilebilirliğe sahip gruplar
içinse erken emeklilik, sosyal yardım programları gibi mekanizmalar uygulayacağız.
İyi İşleri Yaygınlaştırmak ve Çalışma Memnuniyetini Artırmak
 Asgari ücret konusunun siyasetin malzemesi olmaktan çıkarılması ve öngörülebilir
olması için 131 sayılı ILO sözleşmesini onaylayacak, uygun makroekonomik
göstergelere dayanan ve bilimsel ve insani kriterleri gözeten bir asgari ücret belirleme
formülü geliştireceğiz.

 Fazla çalışma şartlarını ve ücretleri ILO standartlarına uygun bir şekilde düzenleyecek
ve uluslararası normlara uygun hale getireceğiz.
 Yasal sınırlarla belirlenen çalışma sürelerine ve fazla mesai düzenlemelerine uymayan
işyerlerine ağır yaptırımlar uygulayacağız.
 İstihdamla ilgili düzenlemeleri gözden geçirecek kayıtlı istihdamın önündeki mali ve
mali olmayan yükleri azaltacağız.
 Kayıt dışı istihdam tespitinde risk odaklı denetim anlayışı hâkim olacak ve bu çerçevede
teknolojik altyapı yatırımı yapılacak.
 Özellikle ev işlerinde güvencesiz ve kayıt dışı çalışan kadın ev işçilerinin İş Kanunu’na
tabi olmasını sağlayacağız.
 İşsizlik maaşı alma şartları ve verilme sürelerini yeniden düzenleyecek, işsizlik
ödeneğinden daha fazla işsizin, daha uzun süre yararlanmasını sağlayacağız.
Sendikal alanı düzenleyen mevzuatı ILO ve AB standartlarına uygun hale getirecek ve
böylelikle çalışanların sendikal hak ve özgürlüklerden çağdaş normlara uygun biçimde
ve azami ölçüde yararlanmalarını sağlayacağız.
 Sendikalaşmayı ve işyerlerinde toplu iş sözleşmesi yapılmasını teşvik edeceğiz.
Sendikalı iş yerlerinin rekabet gücünü korumak amacıyla toplu iş sözleşmesi yapılan
iş yerlerinde SGK primi ve gelir vergisinde indirim, kamu alımlarının öncelikle sendikalı
iş yerlerinden yapılması, toplu iş sözleşmesi kapsamında sağlanan sosyal yardımların
vergi ve prim istisnası kapsamına alınması gibi teşvik modelleri geliştireceğiz.
 Önleyici yaklaşımı esas alacak, kanun ve yönetmeliklerin titiz bir şekilde uygulanmasını
sağlayacak ve denetim raporlarının gereklerini eksiksiz yerine getirecek bir iş sağlığı
ve güvenliği sistemi oluşturacağız.
 İş sağlığı ve güvenliğine dair mevzuatı, başta ILO normlarına ve uluslararası mevzuata
göre, yeniden düzenleyeceğiz. Meslek hastalıkları ILO standartlarına göre yeniden
değerlendirilecek, meslek hastalıklarına sebep olan nedenlerin kaldırılması için iş
hukuku ve tıp alanını kapsayacak çalışmalar yapılacak, meslek hastalığı hastanelerinin
sayısını artıracağız.
 Yaşanan iş kazalarını dikkate alarak tehlikeli sınıfta yer alan iş kollarını yeniden
düzenleyeceğiz.
 İş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının işverenlere bağımlılığını ortadan kaldıracak ve
tarafsız harekete etmelerini sağlayacak yasal ve kurumsal düzenlemeleri hayata
geçireceğiz.
 İş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliğinin denetlenmesinde sendika temsilcilerinin de
bulunmasını sağlayacağız.
 İş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymayan işyerlerine ağır yaptırımlar getireceğiz.
 İş yeri müfettişlerinin sayısını arttıracak, iş yeri denetimlerini düzenli hale getirecek,
risk bazlı denetimi mümkün kılacak dijital altyapıyı geliştireceğiz.
 Ev iş yerlerinde iş kazası ve meslek hastalıklarının yaşanmaması için önleyici tedbirleri
zorunlu tutacak, İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nda gerekli düzenlemeleri yapacağız.
 ILO’nun 189 sayılı “Ev İşçileri İçin İnsana Yakışır İş” sözleşmesini onaylayacağız.
 Yaşam boyu öğrenme yaklaşımı ile okul öncesinden başlayarak hayatın her safhasında
gerek kişinin kendisinin gerekse ikinci ve üçüncü tarafların sağlığı ve güvenliğini
önceleme bilinci ile iş sağlığı ve güvenliği kültürünü geliştireceğiz.
Eğitim-İstihdam Bağlantısının Güçlendirilmesi ve Yarının İşlerine
Hazırlık
 “Ulusal İşgücü Karar Destek Sistemi” kuracak, işgücünün nitelik gelişimlerini bu sistem
üzerinden takip ederek iş garantili eğitim programları geliştireceğiz.
 Eğitim sisteminin işgücü piyasası dinamiklerine uygun nitelikte öğrenci yetiştirebilmesi
için “İş Gücü Piyasası Bilgi ve Yönetim Sistemi” oluşturacağız. Bu sistem “Ulusal İş Gücü
Karar Destek Sistemi” ile entegre çalışarak ulusal, bölgesel ve sektörel iş gücü talebine
uygun örgün ve mesleki eğitim programlarının oluşturulmasına katkı sağlayacak.
 Ortaöğretim ve yükseköğretimden mezun olan herkesin İŞKUR’a kaydını yapıp işe
yerleşmeleri SGK üzerinden takip edecek, eğitim ve istihdam ilişkisi güçlendireceğiz.
 Mesleki ve teknik okulların yönetim ve karar alma süreçlerinde özel sektör ve meslek
kuruluşlarının yer alacağı, iş dünyasıyla etkileşimli bir okul yönetim sistemi kuracak;
bölüm, alan ve dalların açılmasında, eğitim süreç ve içeriklerinde, öğretmenlerin
gelişim süreçlerinde, mezunların istihdamında ve okulların yönetimi ile denetiminde iş
dünyasına etkin rol ve sorumluluk vereceğiz.
 İllerde açılacak mesleki eğitim kurumlarının İŞKUR’un o il için yaptığı analizlerle ilişkili
ve tutarlı olmasını sağlayacağız.
 Orta ve yükseköğretim düzeyindeki meslekî ve teknik eğitim okullarının sanayi,
hizmetler, tarım sektörleriyle ilişkilerine göre organize sanayi bölgelerinde, ticaret ve
turizm alan ve merkezlerinde, tarımsal işletmelerin bulunduğu yerlerde açılmasını,
mevcut okulların da tedricen bu yerlere taşınmasını sağlayacağız.

 Mesleki ve teknik eğitimin iş gücü piyasasında ihtiyaç duyulan mesleklere ve niteliklere
cevap verecek şekilde planlanması ve yürütülmesini sağlayacak, iş gücü piyasasındaki
yapısal meselelerden biri olan “mesleksizlik ve belgesizlik” sorununu gidereceğiz.
 İşletmelerde meslek lisesi öğrencilerinin staj ve istihdamını teşvik edeceğiz.
Akademik eğitimi stajla uyumlaştıracak, işverenlerin staja bakışını olumlu hale
getirecek ve işverenin staj yükümlülüklerini basitleştireceğiz.
 Meslek liselerinin e-twining ve Erasmus gibi projelerden daha fazla yararlanmasını
sağlayacağız.
Teknolojik işsizliğe karşı mesleki eğitimde geleceğin mesleklerini belirleyecek
çalışmalar yapacak, ilgili müfredatı güncelleyerek öğrencilere yeni beceriler
kazandıracağız. Teknoloji ve bilişim liseleri ile gençlerin yazılım, kodlama ve teknoloji
alanlarında meslek sahibi olmalarını sağlayacağız.
 Meslek sahibi olmanın önemli ve itibarlı olduğu bilincini oluşturarak mesleki ve teknik
eğitimin imaj sorununu gidereceğiz.
 Mesleki ve teknik eğitim öğrencilerine mesleki eğitimi teşvik edecek miktarda burs
verecek, öğrencilerin teorik/pratik eğitimleri süresince sosyal güvenlik haklarını kısa
ve uzun vadeli sigorta kolları açısından sağlayacak ve primlerini merkezi yönetim
gelirlerinden karşılayacağız.
 Meslek dersi öğretmenleri de dahil olmak üzere mesleki eğitimlerin model/öğreten
fabrika benzeri gerçek üretim ve sanal eğitim ortamlarında verilmesini sağlayacağız.
 Makine Mesleki Eğitim ve Beceri Geliştirme Atölyeleri kuracağız. Bu atölyelerde
aynı zamanda OSB’lerdeki firmaların prototip ürün geliştirme ihtiyaçlarını da
karşılayacağız.
 Mesleki eğitimin niteliğini artırmak üzere eğitim ve uygulama süreçlerinde artırılmış ve
sanal gerçeklik ile oyunlaştırma gibi dijital eğitim teknolojilerinden yararlanacağız.
 ILO’nun 175 sayılı Yarı Zamanlı Çalışma Sözleşmesi’ni kabul edeceğiz.
 Çağrı üzerine çalıştırma, kısmi zamanlı çalışma ve uzaktan çalışma gibi iş modellerinde
çalışanların asgari ücret, emeklilik, kıdem ve maluliyet gibi sosyal güvenlik haklarını
kesin ve net bir biçimde güvence altına alacağız.
 Dijital platformlarda kendi hesabına çalışanlarla ilgili hususlarda AB’nin Platform
Çalışma Direktifini ve AB Komisyonu’nun ilgili rehberini esas alacağız.
 Esneklik-güvence dengesini sosyal diyalog ile sağlayacak ve emek piyasasını daha
nitelikli ve rekabetçi bir yapıya kavuşturacağız.
 Çalışanların haklarını koruyan, sosyal güvenlik sistemi ile güçlendirilmiş “güvenceli
esneklik” modellerini kamu kurumları da dahil olmak üzere yaygınlaştırarak özellikle
üniversite öğrencilerinin ve istihdama girişte zorluk yaşayan gruplan istihdamını
artıracağız.
 Firmalarda dijitalleşme ve yapay zekâ uygulamalarının neden olacağı otomasyonun
ve iş alanlarındaki hızlı dönüşümün yaratacağı uyum ihtiyacını karşılamak üzere
yetkinlik geliştirme ve yeni yetkinlikler kazandırma odaklı uyum programlarını İŞKUR,
Millî Eğitim Bakanlığı ve üniversiteler tarafından ücretsiz olarak sağlayacağız.
 İşsizlik Sigortası Fonu’na yüzde 2’lik işveren katkısının yarısını Yarına Hazırlık Fonuna
aktaracak, bu fon aracılığıyla işsiz kalma riski yüksek çalışanlara yönelik beceri
kazandırma ve özellikle KOBİ’lerin çalışanlarına yönelik beceri geliştirme yatırımlarına
finansman sağlayacağız.
 Ülkemizin bilimsel ve teknolojik gelişmesine katkı sağlayacak nitelikli yabancı iş
gücünün çalışma izinlerini kolaylaştıracağız.
 Turizm, ulaştırma ve dağıtım, haberleşme, medya, oyun, e-spor ve emlak sektörlerinde
yeni nesil iş modellerine yönelik özel destekler kurgulayacağız.
 Teknoloji ve girişimcilik temelli olarak şekillenen iş ve istihdam ortamına uyum
kapasitesini artırmak için mesleki profilleri genişleteceğiz.
Beceri Uyumsuzluğu ve Emek Piyasasındaki Eşleştirme Sorunları ile
Mücadele
 Ulusal Beceri Edindirme ve Geliştirme Eylem Planı’nı uygulamaya koyacağız.
 İş arama, eşleştirme ve işe yerleştirmelerde blok zinciri ve yapay zekâ gibi
teknolojilerden yararlanacağız.
 İŞKUR bünyesinde iş gücü arz ve talep uyumsuzluğunun boyutlarının tespiti için
kapsamlı bir çalışma başlatacak ve sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacağız. Türkiye’nin
beceri envanterinin çıkarılmasından sonra beceri politikaları geliştirecek ve bunları
uygulayacağız.
 Çalışanların ve işsizlerin beceri ve yeteneklerini ölçmeye ve geleceğin işlerine uygun
hale getirmeye imkân verecek meslek-görev kesitleri ve benzeri yeni veri setleri
oluşturacağız.
 İş bulma ümidini kaybetmiş veya uzun süredir işsiz olan bireylere yeni beceriler ve
yetenekler kazandırarak istihdama geçmelerini sağlamayı amaçlayan “İkinci Şans
Okulları” kuracağız.

 İş dünyası temsilcilerinin mütevelli heyetinde yer aldığı, kurulduğu bölgelerde öne
çıkan sektörlerin nitelikli iş gücü ihtiyacını karşılamak üzere kısa dönemli eğitimlerin
verileceği “Teknoloji Kampüsleri” kuracağız.
 İstihdamda ve eğitimde yer almayan gençler başta olmak üzere yeni bir kariyer alanına
yönelmek veya becerilerini geliştirmek isteyen gençleri eğitecek ve eğitim sonunda iş
yönlendirmesi/eşleştirmesi yapacak “Garantili Yetenek Programları” başlatacağız.
 Aileler, çocuklar ve gençlere doğru eğitim ve kariyer planlaması için destek vermek
üzere iş ve meslek danışmanları, psikologlar ve mentorların eşgüdüm halinde
çalıştıkları “Yetenek Yönetim Merkezleri” kuracağız.
 Teknoloji geçmişi olmayan işsiz gençleri girişimciliğe, yazılım sektörüne, müşteri
tecrübesi uzmanlığı gibi meslek gruplarına yönlendirerek genç işsizliği ve eksikistihdam
sorununu çözmek için yeni imkanlar oluşturacağız.
 Meslekleri tanıtma programlarını başlatacağız. Sadece öğrencileri değil, velileri de
meslek liseleri konusunda bilinçlendireceğiz.
 Mesleki yeterlilik belgesine sahip olma şartını tüm meslekleri kapsayacak şekilde
genişleteceğiz.
 Bireylerin mesleki yeterlilik sınav ve belgelendirme masraflarının kamu tarafından
karşılanmasını sağlayacağız.
Emek Piyasasında Fırsat Eşitliğini Sağlamak
 Dezavantajlı gruplar için fırsat eşitliğini sağlayacak özel ve kapsayıcı istihdam
programları hayata geçirerek bu grupların istihdam edilebilirliklerini artıracağız.
 Dezavantajlı grupların girişimciliğini artırmak için bu guruplara özgü girişimcilik
eğitimleri düzenleyecek ve kendi işlerini kurmalarını vergi indirimi, SGK prim desteği ve
kredi olanakları ile teşvik edeceğiz.
 İşverenin üzerindeki yüksek iş gücü maliyetlerini düşürmek için gençler ve kadınlara
pozitif ayrımcılık yapacak şekilde asgari ücrette devlet desteği sağlayacağız.
Kadınların iş gücüne daha aktif katılımını sağlamak amacıyla okul sonrası eğitmenli
aktivite merkezleri ile kreşlerin sayısını yerel yönetimlerle iş birliği içinde mahalle
düzeyinde artıracağız. Bu amaçla, yaşlı bakımına erişimi de iyileştireceğiz.
 Kadınların bilgi teknolojileri alanında eğitimini sağlayarak bu alanlarda istihdamını
teşvik edeceğiz.
 Çalışma hayatında kadınlara yönelik negatif ayrımcılık içeren her türlü uygulamaya
engel olacağız.
 Engelli vatandaşlarımız için korumalı istihdama ek olarak istihdam et-eğit-sürdür
ilkesinin uygulandığı ve engellilerin rekabetçi işgücü piyasası içinde yer almasını
sağlayacak “destekli istihdam programı” başlatacak ve bu program kapsamında
mesleki profilleme, iş bulma, meslek yönlendirmesi ve meslek edindirme kursları gibi
hizmetleri vereceğiz.
 Engelli ve yaşlılar başta olmak üzere dezavantajlı tüm grupları dijital dönüşümün
paydaşı yapacak, engelli bireylerin yazılım, kodlama, siber güvenlik, e-ticaret
uzmanlığı, büyük veri yöneticiliği gibi nitelikli eleman olarak istihdamını sağlayacak
projeler geliştireceğiz.
 Engelli bireylerin yetkinlikleri ve yapabilecekleri işlere ilişkin bilgileri de içeren bir veri
tabanı oluşturarak yetkinliklerine uygun eğitim almalarını sağlayacak ve istihdam
edilebilirliklerini artıracağız.
 Gençlere yönelik kısa eğitim programları, stajlar, sertifikalar, uzaktan eğitimler, dijital
eğitim mecraları ve ücretsiz dijital geliştirme atölyeleri gibi programlar geliştirecek ve
destekleyeceğiz.
 Gençlerin çalışma hayatı ile erken yaşta tanışmasını sağlayacak iş modelleri
geliştireceğiz.
 Özel proje, program, hibe destekleri ve eğitim programlarıyla gençlerimizin tarımsal
üretim, kırsal turizm, ekolojik yenilikçilik gibi kırsal alanlardaki iş ve istihdam
imkânlarından daha fazla yararlanmalarını sağlayacağız.
İŞKUR aracılığı ile öğrencilere yarı zamanlı çalışma imkânı sunacak güvenli iş imkânları
için altyapı çalışmalarını başlatacağız.
 Çocuk işçi çalıştırılmasını engelleyecek, çocuk işçi ailelerinin ihtiyaçlarını karşılayarak
çocukların işe değil eğitime devam etmelerini sağlayacağız.
 Sosyal yardım alıp çalışabilir durumda olan vatandaşların istihdamına öncelik
vereceğiz.
 Kaçak yabancı işçilikle tavizsiz ve etkin mücadele edeceğiz.

Tersine Beyin Göçü

Çok boyutlu bir Beyin Göçüyle Mücadele Eylem Planı hazırlayacak ve uygulayacağız.
 Lise düzeyine kadar inen beyin göçünü engellemek için eğitim sistemimizi özgürlükçü
ve yenilikçi müfredatla donatacak, gerekli özgür düşünce ve çalışma ortamını
oluşturacağız.
 Hiçbir yurttaşımızın ayrımcılığa ve dışlanmaya uğramayacağı, sadece liyakati
önceleyen kapsamlı bir kamu istihdam reformunu hayata geçireceğiz.
 Kurum yönetimlerinde liyakatli görevlendirmeler yapacağız.
Yıldırmaya varan baskı ortamına son verecek, kurumlarımızda iş barışını ve adaletini
sağlayacağız.
Yetişmiş insan gücümüzü şiddetin mağduru olmaktan çıkartacağız.
Liyakat merkezli teşvik ve terfi politikalarıyla üniversitelerimizi yeniden hak ettikleri
uluslararası kurumsal itibara kavuşturacağız.
Yetişmiş insan gücümüz için uygun ekonomik ve sosyal koşulları yaratacak,
akademisyenlerin özlük haklarında ve gelirlerinde iyileştirmeler yapacağız.
 Üniversiteler bünyesinde ya da kamu yararına dernek statüsünde araştırma enstitüleri,
araştırma merkezleri ve laboratuvarlar kurmak gibi ilave tedbirlere başvuracağız.
 Uluslararası iş birlikleriyle ülkemizdeki teknik ve mevzuat altyapısını uzaktan çalışmaya
uygun hale getireceğiz.
 AB araştırmacılarının özellikle ERC gibi prestijli destek alanların ülkemizde
araştırmalarını gerçekleştirmeleri için projelerine mali destek sağlayacak, bu
konularda üniversitelerimizi teşvik edecek, oturma ve vize işlemlerini kolaylaştıracağız.
 Yurt dışındaki yetenekli yapay zekâ araştırmacılarını ülkeye çekmek ve ülkede
kalmalarını sağlamak için bu araştırmacılara burs ve araştırma imkanları
sağlayacağız.
 Öğrenci ve bilim insanlarımızın sorunlarına ve önerilerine düzenli bir şekilde
ulaşabileceğimiz bir geri bildirim mekanizması geliştireceğiz.
 Millî Eğitim Bakanlığı Yurt Dışı Lisansüstü Öğrenim Bursu Programları’ndan, zorunlu
hizmetlerini Türkiye’de tamamlamaları koşuluyla, yurt dışında yaşayan ya da öğrenim
gören Türk vatandaşı gençlerin de yararlanabilmesini sağlayacağız.
 MEB programı dışında Yurt Dışı Yüksek Lisans ve Doktora Programları’nı kazanan
öğrencilere devlet tarafından destek sağlayacak, katıldıkları programları tamamlayan
gençlerin geri dönüşlerini teşvik edici mekanizmalar kuracağız.
 Yüksek lisans ve doktora programlarına devam eden öğrencilerin araştırma desteği
ve burs imkanlarını artırarak istihdam problemi yaşamadan eğitim hayatlarına devam
etmelerini sağlayacağız.
 Doktora sonrası araştırmacılar için yurt içi istihdam olanaklarını artıracak destekler
sağlayacağız.

Sosyal Güvenlik

Sosyal Güvenlik Kurumsal Yapısının Güçlendirilmesi

Sosyal Güvenlik Kurumunun özerkliğini sağlayacak, bilişim altyapısı ve insan
kaynaklarını güçlendirecek, yönetim şekli ve organizasyon yapısını yeniden
düzenleyeceğiz.
 SGK başkanının üst kurul başkanları gibi süreli atanmasını sağlayacağız.
 Görev bölgesi yakın olan Sosyal Güvenlik Merkezlerini (SGM) birleştirerek giderlerini
azaltacak, SGM açılma kriterlerini yeniden belirleyerek ihtiyaç dışı veya verimsiz
olanları derhal kapatacağız.
Belediye prim borçlarına karşılık SGK’nin taşınmaz mal alımına son verecek, bugüne
kadar alınmış gayrimenkulleri şeffaf bir şekilde ihale ile satacağız.
Prim borçlarına yönelik icra takip sistemini etkin şekilde çalıştıracağız.
SGK’nin yeniden yapılandırılacak sistem içinde emeklilik, sağlık ve kısa vadeli sigorta
kollarının kurum çatısı altında ayrı olarak yapılanmasını, her bir sigorta kolunun kendi
gelir-gider dengesine göre politika üretmesini sağlayacağız.
Sosyal güvenlik sisteminin veri altyapısını yeniden tasarlayacak, çalışanlar ve
işverenlerin sisteme rahat ve mobil erişimini sağlayacak ve en temel hizmetleri kolaylıkla
alabilmesine imkân verecek bir dijital sosyal güvenlik platformu geliştireceğiz.
 Diğer ülkelerdeki işlerde uzaktan çalışanların sosyal güvenlik haklarının korunması için
karşılıklı sosyal güvenlik anlaşması imzalanan ülke sayısını artıracağız.
Sürdürülebilir, Kapsayıcı ve Adil Bir Sosyal Güvenlik Sistemi
 Düzenli ödeme alışkanlığını azaltan, primini düzenli ödeyen mükellefler aleyhine
adaletsizlik oluşturan ve aktüeryal dengeyi bozan prim aflarına son vereceğiz.
 Ücretlerin banka kanalıyla ödenmesinde zorunlu asgari çalışan sayısını 5’ten 3’e
düşüreceğiz.
 Eğitim, bilinçlendirme, yerinde ve etkili denetim, sivil toplum örgütleriyle iş birliği,
yasal teşvikler, teknolojik imkanlar ve veri entegrasyonları yoluyla kayıt dışı istihdamla
mücadele edeceğiz.
Bakım güvence modelini kuracak, nüfusun giderek yaşlanması sonucunda uzun
dönemli bakım ihtiyacını bir sosyal risk olarak sosyal güvenlik sistemi kapsamına
alacak ve bakım sigortası uygulamasına başlayacağız.
Aylık bağlama oranındaki çarpıklığa son verecek, sigortalının çalıştığı süre arttıkça
aylık bağlama oranın da artırttığı yeni bir sisteme geçeceğiz. Böylece daha uzun süre
çalışanın daha fazla emekli aylığı almasını sağlayacağız.
Emekli aylıklarının artışında sadece enflasyonu değil, büyümeden kaynaklı refah
payını da hesaba katacağız.
Dul ve yetim aylıklarını artıracağız.
Riskli meslekleri yeniden belirleyerek risk seviyesi yüksek tehlikeli işlerde yıpranma
paylarını artıracağız.
Başkasının bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu olan kadın sigortalılarda
olduğu gibi erkek sigortalılara da ağır engelli çocuğundan dolayı hizmet ve emeklilik
yaş hadlerinde yüzde 25 indirim sağlayacağız.
3600 ek gösterge düzenlemesindeki eksiklik, haksızlık ve dengesizlikleri gidereceğiz.
 İsteğe bağlı sigorta ile emeklilik hakkı bulunan ev kadınları için prim ödeme gün sayısı
ve oranı ile sigortalılıktan önce yaptıkları doğumlarla ilgili borçlanma hususlarında
iyileştirmeler sağlayacağız.
 Ev işçilerini sosyal güvence kapsamına alacağız.
 Ek 6 kapsamındaki sigortalılığı sağlananlar (şehir içi ulaşım araçlarında ayda 10
günden az çalışanlar) için iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık ile analık sigorta
kollarını hayata geçireceğiz.
 Çırak ve stajyer olarak geçirilen sürelere ilişkin sosyal güvenlik primleri için borçlanma
hakkı tanıyacağız.
 2008 yılından önce vergi kaydı olduğu halde 4/b (BAĞ-KUR) kaydı olmayanlara bu
sürelerini borçlanma hakkı vereceğiz.
 BAĞ-KUR sigortalıların hastalandıkları zaman geçici iş göremezlik ödeneği (rapor
parası) almasını sağlayacağız.
 BAĞ-KUR statüsünü zaman içinde kaldıracak, işverenlerin kendilerini ve primlerini
işçiler için verecekleri prim belgeleri ile bildirmelerini ve primlerini de aynı şekilde
ödemelerini sağlayacağız.
 Tarım sigortalılarının da ana/babasına ölüm aylığı bağlanabilmesini sağlayacağız.
 Emeklilerin sağlık hizmetlerinde ödedikleri katılım payını almayacağız.