Tarafsız ve bağımsız yargının güvencelerini oluşturacağız!
Yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve demokratikleşmesi için yasal düzenlemeleri yapacağız.
Yürütmenin ve/veya yasamanın yargı üzerindeki tahakkümünü ortadan kaldıracağız.
Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nu, Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu olarak iki ayrı kurul olarak yeniden yapılandıracağız. Adalet Bakanı’na ve yardımcısına veya parlamenter sistemdeki adıyla müsteşarına ya da herhangi bir yürütme organı yetkilisine bu kurullarda yer vermeyeceğiz.
Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu, “kamu tüzel kişiliği”ne sâhip, özerk birimler olarak örgütlenecekler. Kurulların, hâkim ve savcıların mesleğe kabulleri, kariyerleri, özlük işleri ve disipline dair hususlardaki tüm kararlarının yargı denetimine açık olması sağlanacak.
Yüksek Seçim Kurulu kararlarına karşı yargı yolunun açılmasını sağlayacağız.
Anayasa Mahkemesi’ne üye seçiminde Cumhurbaşkanının yetkisini sınırlandıracağız. Mahkeme üyelerinin, hukuk alanında en az 20 yıl çalışmış yargıçlar ve avukatlar tarafından önerilecek kişiler arasından seçilmesini sağlayacak düzenlemeyi yapacağız.
Temel hak ve hürriyetlere ilişkin düzenlemelerde Anayasa Mahkemesinde iptal davası açma koşullarını değiştireceğiz. En az 20 milletvekilinin ortak imzası ile veya hukuk derneklerinin, baroların, hak alanı ile ilgili sivil toplum ortadan kaldıracağız, bu suçların zaman aşımına bağlı olmadan yargılanması için gerekli düzenlemeleri yapacağız.
Sendika kurma hakkı, grev ve toplu sözleşme hakkı, sosyal güvenlik hakkı önündeki yasal engel ve kısıtlamaları kaldıracağız. Her işyerinde örgütlenme ve sendika hakkını güvence altına alacağız.
Esnek ve güvencesiz çalışmaya son vereceğiz. Emekçilerin söz hakkının olacağı işyeri yönetimlerinin oluşturulması için gerekli yasal düzenlemeleri yapacağız. 17 kuruluşlarının iptal davası açabilmesini sağlayacağız.
Yargıç ve savcıların örgütlenme haklarını güvence altına alacağız.
İhtisaslaşma adı altında politik görüşleri ve politika yapanları yargılamak için tayin edilen özel görevli/yetkili mahkeme ve savcılık uygulamasına son vereceğiz.
İktidarın tutuklama mercilerine çevirdiği Sulh Ceza Hâkimliklerini kaldırarak yerine yetki ve görev alanı belli Sulh Ceza Mahkemelerini kuracağız.
Savcılığa bağlı; gerçeğin ortaya çıkması, adaletin gerçekleşmesi kapsamında avukatlara da hizmet verebilen bir adli kolluk teşkilatı oluşturacağız.
Savunma hakkını koruyucu düzenlemeler getireceğiz. Siyasi müdahaleler sonucu getirilen çoklu baro uygulamasını kaldıracağız. Baro seçimlerinde temsilde adalet ilkelerinin uygulanmasını sağlayacağız.
Masumiyet karinesini yok sayan tüm uygulama ve düzenlemeleri kaldıracağız.
İltisak ve/veya irtibatlı olma gibi kavramları ceza ve idari mevzuattan çıkaracağız. TCK ve TMK’daki özgürlükleri kısıtlayan ve baskıcı rejime hizmet eden maddeleri değiştirip bunları hukuki belirlilik ve hukuk güvenliği ilkesine, evrensel düzenlemelere uygun hale getireceğiz.
Gizli tanık beyanlarına dayanan hukuksuz yargılamalara son vereceğiz.
Kesinleşmiş yargı kararı olmadan verilen tüm idari tahditleri kaldıracağız.
Tutuksuz yargılamanın asli olmasını ve tutuklamaların etkin ve objektif bir denetime tabi kılınmasını sağlayacağız.
Temel hak ve hürriyetlerin, sosyal ve ekonomik haklar da dâhil, kararnamelerle düzenlenmesini istisnasız olarak önleyeceğiz.
Cumhurbaşkanının kanunları “veto” yetkisini kaldıracak, makama kanun tekliflerini “geri gönderme yetkisi” vereceğiz.
Kanun teklif ve tasarılarına dair ilgili sivil toplum kuruluşları ve meslek kuruluşları ile uzmanların görüşlerine başvurulmasını zorunlu hale getireceğiz.
Doğaya, kadınlara, çocuklara, engellilere, LGBTİ+lara yönelik suçlar ile ayrımcılık ve ırkçılık suçlarında siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının ve derneklerin taraf ehliyetini, dava açma hakkını güvence altına alan düzenlemeler yapacağız.
Nefret ve ırkçılık saikiyle işlenen suçları, ağırlaştırıcı neden olarak tüm mevzuatta tanımlayacağız ve bu suçlarda haksız tahrik indiriminin uygulanmamasını sağlayacağız.
Roma Statüsü’ne taraf olacak ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin yetkisini tanıyacağız. TCK 76 ve 77. Maddelerdeki soykırım ve insanlığa karşı suç tanımlarını Roma Statüsü’ndeki suç tanımlarıyla uyumlu hale getireceğiz. TCK’nın ‘Uluslararası Suçlar’ bölümüne, Roma Statüsü’nde belirtilen ve Uluslararası Ceza Makemesi’nin yetki alanına giren savaş suçu ile saldırı suçunun da eklenmesini sağlayacağız.
ERKEK YARGIYA SON VERECEĞIZ
Tek adamın hukuksuz bir şekilde bir gece yarısı fermanıyla kaldırdığı İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olunması ve hayata geçirilmesi için gerekli adımları atacağız.
Eril hukuk sistemine son vererek kadın özgürlükçü ve cinsiyet eşitlikçi bir hukuk sistemi inşa edeceğiz. Toplumsal cinsiyet kaynaklı suçlarda haksız tahrik indirimi gibi cezasızlığa neden olan uygulamaları mevzuattan kaldıracağız.
Toplumsal cinsiyet ayrımcılığından kaynaklanan suçları ceza kanunlarında ayrı bir kategori olarak düzenleyeceğiz. Bu suçlarda zamanaşımı, denetimli serbestlik, koşullu salıverilme gibi hukuki güvenceleri ve uygulamaları kaldıracağız.
Erkek şiddetine karşı kadının meşru müdafaa hakkını yasal zemine kavuşturacağız.
Hâkim, savcı ve avukatlara yönelik toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimini zorunlu hale getireceğiz. Kadına yönelik şiddette başvuru, soruşturma ve yargılama süreçlerinde uzman kolluk güçleri ile hâkim ve savcıların görevlendirilmesini sağlayacağız.
Kadınlara ve çocuklara yönelik her türlü cinsel ve fiziksel şiddet davalarına bakacak ihtisas mahkemelerinin kurulmasını sağlayacağız.
Kadınlara ve çocuklara yönelik suçlarda adli yardımın kapsamını genişleteceğiz.
İNFAZ REJIMINI ADIL VE EŞIT HALE GETIRECEĞIZ
Adli ve siyasi tutsaklar için ayrımcı infaz rejimine son vereceğiz.
Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm siyasi hükümlülerin koşullu salıverilmeden yararlanmasını engelleyen hükümleri kaldıracağız.
Umut hakkını yasal düzenleme haline getireceğiz.
Düşman ceza hukuku ve düşman infaz hukuku uygulamalarına son vereceğiz.
Cezaevlerindeki idari ve gözlem kurullarının rehabilitasyon adı altında politik görüşler üzerinden tutuklu ve hükümlüler üzerinde izlediği ayrımcı ve baskıcı denetime son vereceğiz.
Mahkûmların yargısal kararı aşan şekilde tutukluluk sürelerini uzatan kararlara karşı yeniden itiraz ve iptal yollarını açacağız. Bu kurulların tüm mahkûmların temel hak ve özgürlüklerini tanıyan, saygı duyan, özerk ve bağımsız kurullar olarak çalışmasının koşullarını yaratacağız.
SIYASI PARTILER VE SEÇIM YASASINI DEĞIŞTIRECEĞIZ
Siyasi Partiler Yasası’nı demokratikleştirerek seçmenlerin ve üyelerin kararlara doğrudan katılabildiği düzenlemeler getireceğiz.
Seçim barajını kaldırarak temsilde adaleti sağlayacağız, Meclis’te bütün partilerin aldıkları oy oranında temsil edilebilmesinin yolunu açacağız.
Kadınların siyasette eşit temsiliyetini ve katılımını anayasal güvence altına alacağız.
Eşbaşkanlık sistemini siyasi partilerin bütün kademelerinde ve yerel yönetimlerde uygulanabilir hale getirecek yasal düzenlemeleri yapacağız.
Kamu emekçilerine siyasi partilere üye olma ve siyasi faaliyet yapma hakkını tanıyacağız.
Siyasi partilerin hazine yardımından yararlanmasında, seçime girme yeterliliğine sahip olmak dışında başka bir şart aranmamasını ve hazine yardımının partilere aldıkları oy oranında yapılmasını düzenleyeceğiz.
Mevzuattan ilgili düzenlemeleri çıkartarak, siyasi partilerin kapatılmasına son vereceğiz.
İNSAN HAKLARINI GÜVENCE ALTINA ALACAĞIZ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının doğrudan uygulanmasını sağlayacağız. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin onaylanmayan ek protokollerini onaylayacağız. Bireysel başvuru yolunu ekonomik ve sosyal hakları kapsayacak şekilde genişletecek düzenlemelere imza atacağız.
Geçmişe dönük AİHM kararlarının hızla uygulanmasını sağlayacağız.
İşkence ve kötü muamele suçlarında fail kamu görevlilerinin etkili şekilde yargılanması amacıyla düzenlemeler yapacağız.
Kötü muamele suçları açısından zamanaşımının uygulanmasını engelleyen düzenlemeleri kaldıracağız. Bu suçları işleyenler için af, denetimli serbestlik, koşullu salıverme dışındaki uygulamaları hayata getireceğiz.
Hak ihlalinde bulunan kamu görevlileri açısından yargılama süreçlerinin başlamasına engel oluşturan izin sistemini kaldıracağız.
Ev, işyeri ve üst aramalarında, gözaltına alma ve tutuklamalarda keyfi uygulamalara son vereceğiz.
Gözaltı süresini tüm suçlamalar için en fazla 1 gün olacak şekilde düzenleyeceğiz. İNSANLIK ONURU İÇIN BIRLIKTE DEĞIŞTIRECEĞIZ
Hasta tutukluların tahliyesini Adli Tıp Kurumu’nun değerlendirmesine bırakan düzenlemeyi sona erdireceğiz. Hasta tutuklu ve hükümlülere dair değerlendirmenin tedavi gördükleri hastane veya sağlık birimi tarafından yapılmasını sağlayacağız.
Cezaevlerinde çıplak arama gibi insanlık onuruna aykırı tüm uygulamalara son vereceğiz.
Tutuklu ve hükümlülerin görüntülü telefon hakkını kullanmasını sağlayacağız.
Tutuklu ve hükümlülerin yakınlarının vefatı veya ölümcül hastalığı bulunması halinde ziyaret hakkını savcılık onayına bağlı olmaksızın kullanmasına yönelik düzenleme yapacağız.
Cezaevlerindeki tecrit ve izolasyon uygulamalarına son vereceğiz; tutuklu ve hükümlülerin havalandırma, sosyal faaliyet ve görüş haklarını iki katına çıkaracağız. 22
Tutuklu ve hükümlülerin, ceza infazında hukuki güvenlik haklarını teminat altına alacağız.
Çocuk cezaevlerini kapatarak yasayla ihtilaflı çocuklar için Çocuk Adalet Sistemini kuracağız.
Cezaevlerinde iaşe uygulamasını kaldırarak ücretsiz, sağlıklı, hijyenik ve nitelikli beslenme hakkını güvence altına alacağız.
KHK’LERI İPTAL EDECEĞIZ
15 Temmuz ve sonrasında adeta bir toplum kırımına dönüşen KHK rejimine son vereceğiz.
OHAL KHK’lerinin yarattığı tahribatı gözeterek, KHK’lerle ve hukuksuz biçimde kapatılan tüm muhalif medya ve sivil toplum kuruluşlarını yeniden açacak, ihraç edilen kamu emekçilerinin göreve iadeleri için etkili idari mekanizmalar oluşturacağız.
KHK’leri ve OHAL komisyonunun hukuksuz kararlarını tüm sonuçları ile birlikte iptal edeceğiz.
KHK’liler için iade-i itibar sağlayacağız.
KHK’lilerin 657 DMK başta olmak üzere, ulusal ve uluslararası sözleşmelerden doğan kazanılmış haklarını iade edeceğiz.
KHK’lilere yönelik kötü muamele, işkence ve insan onurunu zedeleyici her türlü uygulamaya imza atan sorumluların yargılanmasını sağlayacağız.
Ceza ve idari davaların adil yargılama ve evrensel hukuk ilkelerine göre bağımsız ve tarafsız yargı aracılığıyla yeniden ele alınmasını sağlayacağız
KHK’lerle sivil ölüme terk edilen tüm yurttaşlarla, siyasi görüşüne bakılmaksızın, maruz kaldıkları hukuksuzluklar giderilene kadar dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz. Demokratik bir yargı reformu ile Yargıyı siyasal iktidarın bir aracı haline getiren Yargıya güveni ortadan kaldıran Demokratik siyaseti tasfiye eden Özgürlükleri yok eden Haksızlığa ve hukuksuzluğa yol açan uygulamalara son vermek için Biz Hazırız ve Buradayız!
TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER
BURADAYIZ, ÖZGÜR BASIN IÇIN BIRLIKTE DEĞIŞTIRECEĞIZ
Medyanın toplumu doğru ve eksiksiz bilgilendirme görevini yerine getirdiği demokratik ve özgür basın için buradayız! Baskı, sansür, yasak ve hak ihlallerine son vermek, medyayı özgür kılmak ve toplumun hakikatle buluşması için birlikte değiştireceğiz. Dünyada en çok gazetecinin tutuklu olduğu bu topraklarda, tutuklu gazetecilerin ve sosyal medya paylaşımlarından dolayı açılan davalarla tutuklu yurttaşların özgürlüğü için geliyoruz.
Adil, özgür ve eşit bir gelecek isteyen herkes için basın özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz.
Düşünce ve ifade özgürlüğü üzerindeki her türlü baskıya son vereceğiz. Yasalarda basın özgürlüğünü engelleyen tüm düzenlemeleri kaldıracağız.
İnternete yönelik her türlü sansür uygulamasına son verecek, iktidar lehine dezenformasyonu kural hale getiren düzenlemeleri lağvedeceğiz. Keyfi internet yasakları ve sosyal medyadaki düşünce ve iletişim özgürlüğü önündeki engelleri kaldıracağız.
Gazeteciliğin evrensel ilkeler çerçevesinde yapılmasının zeminini yaratacağız. Gazeteciliğin iktidar yandaşlığı ve tetikçilik için, ayrımcı, cinsiyetçi ve nefret dilini yaygınlaştıran bir dezenformasyon aracı olarak kullanılmasına izin vermeyecek hukuki düzenlemeleri yapacağız.
Medyadaki tekelleşmeye son vererek her türlü muhalif sesin kendisini ifade etmesinin koşullarını yaratacağız. Tekçi iktidar medyası yerine yurttaş medyasına imkân ve olanak sağlayacağız.
Çoğulcu, çok sesli, anadilinde yayıncılığı güvence altına alacağız. Anadilinde yayın yapan toplumsal hakikat yayıncılığını destekleyeceğiz.
RTÜK’ü, demokratik ve özgürlükçü bir anlayışla yeniden yapılandıracak, yasakçı bir konumdan çıkaracak, hukuka aykırı keyfi cezaların önüne geçeceğiz.
Kamu yayıncısı olması gerekirken, bu amacın dışına çıkarak bugünkü iktidarın sesi haline dönüşen TRT kurumunu tarafsızlaştıracak, özerkliğini kâğıt üstünde bir nitelik olmanın ötesinde güçlendirecek, kamu yayıncılığını esas 25 alan bir yayın politikası uygulayacağız. TRT yayınlarında eşit yurttaşlık ve birlikte yaşam ilkesinin gözetilmesini sağlayacağız
Tutuklu gazetecileri özgürlüğüne kavuşturacağız. Gazeteciliği suç olmaktan çıkaracağız. Haber yapma, hakikati söyleme ve yazma özgürlüğünü güvence altına alacağız.
OHAL kapsamında çıkarılan KHK’lerle hukuksuz şekilde kapatılan medya kuruluşlarının açılmasını, el konulan varlıklarının iade edilmesini sağlayacağız.
Yazılı, görsel, sosyal ve dijital medyanın tümünde mesleki, etik, eşitlikçi ve özgür habercilik ilkelerinin desteklenmesi için Basın Etik Yasası çıkaracağız.
Geleneksel ve sosyal medyadaki her türlü nefret dilinin önüne geçeceğiz. Yayınlarda toplumsal cinsiyet eşitliğinin gözetilmesini ve çocukların korunmasını tam güvence altına alacağız. Şiddeti, tacizi, istismarı, nefret dilini teşvik edecek yayınlara yönelik demokratik denetim mekanizmaları işleteceğiz. Yerel radyo, televizyon ve gazeteler ile internet yayıncılığı yapan kuruluşları mesleki, etik, kadın odaklı, eşitlikçi, şiddetsiz, doğa savunucusu, hak temelli ve özgür habercilik ilkelerine bağlı kalmaları ve bağımsızlıklarını korumaları için destekleyeceğiz.
Basın İlan Kurumu’nu bağımsız bir yapıya kavuşturacak, iktidar yandaşlarının nemalandığı, muhaliflerin ise cezalandırıldığı bir kurum olmaktan çıkaracağız.
Bağımsız ve özgür medya emekçilerinin özlük haklarının korunması ve denetlenmesi ile ilgili mekanizmaları güçlendireceğiz.
Özgür haberciliğe karşı bir tehdide ve kara propaganda merkezine dönüşen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığını lağvedecek, istihbarat elemanlarının “gazeteci” olarak köşe başlarını tutmasının önüne geçeceğiz.
Açık kaynak kodlu özgür yazılımı teşvik edeceğiz. YURTTAŞLARA EŞITLIK, İNANÇLARA VE KÜLTÜRLERE ÖZGÜRLÜK İÇIN GELIYORUZ Halkların toplumsal ve tarihsel dokusuna aykırı tekçi, inkârcı, asimilasyoncu egemenlik sistemine karşı; tüm kimliklerin, anadillerin, kültürlerin, inançların eşitliği ve özgürlüğü için buradayız! Geçmişle yüzleşme, hakikati inşa etme ve eşit yurttaşlık için birlikte değiştireceğiz. Demokratik Cumhuriyet ile din ve inançları siyasetin aracı haline getiren AKP-MHP iktidarına son vermek için geliyoruz…
İnanç ve vicdan özgürlüğünü eşit yurttaşlık temelinde anayasal güvenceye kavuşturacağız.
İnançların devletin tekeline alınmasına son vereceğiz.
İnanç, mezhep, görüş ayrımı yapmaksızın, tüm halkların ve inançların kendilerini özgürce ifade etme hakkını savunacağız.
Aleviler başta olmak üzere Hıristiyanları, Musevileri, diğer tüm inançları ve inanmayanları yok sayan anlayışa karşı halkların ve yurttaşların eşitliğini, inanç özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz. Alevilere ve kurumlarına rağmen Meclis’te çıkardığı yasa ile “kendi Alevisini yaratmaya” ve Alevi toplumunu atadığı kayyım ile denetlemeye çalışan iktidarın tekçi yaklaşımına son vereceğiz.
İnanç sembollerine ve mekanlarına yönelik baskıya son vereceğiz.
Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması, inanan ve inanmayan tüm kim- 27 liklerin kendilerini özgürce ifade edebilmeleri için özgürlükçü laikliği ısrarla savunmaya devam edeceğiz.
Müslümanların inançlarının devlet tekelinden kurtarılması, özgürleşmesi ve kendi inançlarını istedikleri gibi yaşamaları için geliyoruz.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yerine inanç işleri üst kurulu gibi çalışan, tüm inançlara tüzel kişilikler olarak örgütlenebilme imkanı sağlayan “İnanç Hizmetleri Başkanlığını” kuracağız.
Başta Cemevleri olmak üzere, Hıristiyanların, Musevilerin ve tüm inançların ibadet mekânlarını “ibadethane” olarak tanıyacağız ve kamu güvencesi altına alacağız.
Tüm inançların ibadet yerlerine eşit muamele edilmesini, yaşanan tüm kimlik sorunlarının eşit haklar temelinde ele alınmasını sağlayacağız.
Zorunlu din dersini kaldıracağız. Her öğrencinin kendi inancı ve kültürü doğrultusunda seçmeli olarak ders ve eğitim alma/almama hakkını gözeteceğiz.
Bütçeyi, din ve devlet işlerinin tamamen ayrıştırılması, tüm bireylerin kendilerini ifade etme olanaklarının geliştirilmesi için kullanacağız.
Ramazan ve Kurban Bayramlarının yanı sıra diğer inanç grupları için önemli olan özel gün ve bayramları resmî tatil ilan edeceğiz.
Anadilinde ibadeti ve inançlar temelinde anadilinde eğitim hakkını tanıyacağız.
Hakaret, ötekileştirme ve nefret suçu anlamına gelebilecek sözcük, deyim ve atasözlerinin dilden, söylemden çıkarılması için çalışmalar yapacağız.
Amacının dışında kullanılan inanç merkezlerini, inanç kurumlarına kendi kullanımları için iade edeceğiz.
Tüm inançların kutsal mekânlarının envanterini çıkartacak, tarihi öneme sahip mekânları koruma altına alacağız.
Halklara ve inançlara yönelik ayrımcılığa karşı Nefret Suçu Yasasını hayata geçireceğiz.
Devlet tarafından el konulmuş vakıf malları ve taşınmazları iade edecek, devletin tasarrufundan doğan maddi zararları tazmin edeceğiz.
Yaşam biçimine ve kılık-kıyafete müdahaleyi önlemek için özgürlükçü laikliği savunacağız.
Toplumsal barış ve geleceğe güvenle bakabilmek için onarıcı adaletin tesis edilmesini sağlayacağız. Yaşadığımız toprakların tarihinde halklara ve inançlara karşı yapılan katliam ve baskılar nedeniyle devlet adına özür dilenmesi için gerekli çalışmaları yapacağız.
Bu yaşananların araştırılması, hakikatlerin ortaya çıkarılması ve adaletin sağlanması amacıyla “Hakikat, Adalet ve Geçmişle Yüzleşme Komisyonu” kuracağız.
Yaşanan maddi ve manevi hak kayıplarının giderilmesi, katliam mekânlarının “utanç müzeleri”ne dönüştürülmesi için gerekli düzenlemeleri yaparak toplumsal yüzleşmeyi ve adaleti sağlayacağız.
Tekçi resmi dil anlayışı ile adı değiştirilen tüm yerleşim yerlerini ve kamusal alanları anadilindeki isimlerine kavuşturacağız. BURADAYIZ, KADINLARLA DEĞIŞTIRECEĞIZ Birleşerek dayanışmamızı büyütüyor, 14 Mayıs’ta tek adam rejimini sonlandırıyoruz. Öfkemizle hesap sormaya, yeni yaşamı kurmaya, Cumhuriyet’in ikinci yüzyılını kadınlarla değiştirmeye geliyoruz. Cinsiyetçiliği, 22 yıllık otoriter yönetiminin temeli yapan ve en fazla kadın cinayetinin yaşandığı dönem olarak tarihe geçen AKP iktidarının cinsiyetçi politikalarına karşı bizim sözleşmemizi, İstanbul Sözleşmesi’ni geri getirmek için biz hazırız! 29 Kadın işsizliğini ve yoksulluğunu arttıranlara, savaş politikalarıyla toplumsal krizi derinleştirenlere, demokrasi ve özgürlük ihlalleri ile bizi kuşatma altına almaya çalışanlara karşı buradayız. Kadınlar ne demokrasiyi ortadan kaldıranlara ne de vesayetçi geçmişi özleyen eskinin tekrarı olan restorasyoncu anlayışa mecbur. Büyük seçenek 3. Yol’dur; kadınların özgürlük yürüyüşünün yoludur. Değiştiriyoruz, her yerdeyiz, her yeri özgürleştirmeye geliyoruz!
Erkek ittifakına karşı kadınlarla yeni yaşamı inşa etmeye devam edeceğiz.
Güçlü bir demokrasi için eşitliği, katılımcılığı, çoğulculuğu ve yereli esas alacağız.
Meclisi çoğulcu bir yapıya kavuşturacağız. Meclisi; kadınların, emekçilerin, halkların, gençlerin, LGBTİ+’ların, engellilerin, çocukların, kültürlerin, inançların ve tüm ezilenlerin meclisi yapacağız.
Tekçi ve merkeziyetçi iktidarlar yönetiminde, toplumun maruz kaldığı baskıya karşı yerelin öz gücünü yükselteceğiz.
Yerel demokrasiyi büyütmeye devam edeceğiz ve kadın meclislerinin, inisiyatiflerin, sendikaların, meslek örgütlerinin, sivil toplum örgütlerinin kent yönetimlerinde söz ve karar mekanizmalarında yer almasını destekleyeceğiz.
Tarihsel büyük kazanımımız olan eşbaşkanlığı savunmaya ve uygulamaya devam edeceğiz.
Kadınları yönetim ve karar verme iradesi olarak gören eşit temsiliyet ve eşit katılım için eşbaşkanlığı siyasetin bütün kademelerinde uygulayacağız.
Kadınlarla ilgili tüm sorunlara doğrudan kadınların ve kadın örgütlerinin çözüm geliştirdiği “Kadın Bakanlığı”nı kuracağız.
Bütün kimliklerin, inançların tanındığı, kadın haklarının ve yaşamının güvence altına alındığı eşit, özgür ve demokratik bir anayasayı kadınlarla birlikte yazacağız.
Kadınların ve tüm toplumun haklarının korunması için tarafsız ve bağımsız yargı ile geciken adaleti ve erkek adaleti değil, gerçek adaleti tesis edeceğiz.
Kürt sorununun çözümünde biz kadınlar kurucu özne olarak yer alacağız ve bu ülkeye onurlu barışı kadınların büyük yürüyüşüyle getireceğiz.
Dış politikada militarizme ve kutuplaştırmaya karşı sorunların diplomasi ve müzakere ile çözülmesini sağlayacağız, erkek egemen iktidarlar tarafından kışkırtılan savaşlara ‘dur’ diyeceğiz.
Savaşlara ve silahlanmaya değil yaşama bütçe anlayışıyla, kadınların ihtiyaçlarını-taleplerini esas alan toplumsal cinsiyet eşitlikçi bütçeler yapacağız.
Genç kadınların özgürlükleri ve nitelikli eğitim, sağlık, barınma ve ulaşım hakları için gençlerle birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.
Her tür şiddete karşı genç kadınların eşit ve özgür yaşadığı, hayatta kalma endişesi duymadığı bir toplumsal yaşamı birlikte inşa edeceğiz.
Erkek egemen kapitalizmin; mülksüzleştirme, rant ve kar için doğaya yönelik tahribatına karşı yaşamlarımızı ve doğamızı savunacağız.
Seslerimizle, renklerimizle, farklılıklarımızla savaşa, şiddete, erkek egemen 31 kapitalizme, yoksulluğa, ekolojik kırıma ve afetleri felakete çevirenlere karşı özgür bir dünyayı kurmak için mücadele etmeye devam edeceğiz.
Güvencemiz olan İstanbul Sözleşmesi’ni geri getireceğiz ve etkin bir şekilde uygulayacağız.
6284 sayılı yasayı kadın örgütleriyle birlikte değerlendirerek etkin bir şekilde uygulayacağız.
Kadına yönelik şiddette başvuru anından itibaren kadının beyanını esas alacağız ve şiddet mağduru kadınların kamusal, sağlık ve sosyal destek sistemlerinden ücretsiz yararlanmalarını sağlayacağız.
TCK’da kadının meşru müdafaa hakkını net tanıma kavuşturacağız ve öz savunmanın hukuksal boyutu olarak işleteceğiz.
Tüm kentlerde, katılımcı ve toplumsal cinsiyet odaklı afet yönetim planları hazırlayarak uygulamaya koyacağız.
İktidarın felaket haline getirdiği doğal afet süreçlerinde kadına yönelik çok yönlü şiddeti ve mağduriyeti önlemek için kamu bütçesini seferber edeceğiz.
Kadınların sadece istihdama katılmalarını değil ayrıca tam zamanlı, güvenceli, örgütlü ve insani koşullarda çalışmalarını, toplumsal hayata katılmalarını ve ekonomik özgürlüğe sahip olmalarını sağlayacağız.
Erkek iktidarının yargısıyla, medyasıyla ve tüm kurumlarıyla kadınlara şiddeti ve baskıyı dayatan politikalarını ve uygulamalarını kadınlarla değiştireceğiz.
Özel savaş politikalarına bağlı olarak suç işlemiş tüm kolluk görevlileri hakkında yeniden yargılama süreci başlatacağız. Kadın İhtisas Mahkemelerini inşa edecek, cezasızlık politikalarıyla serbest bırakılanların bu mahkemelerde yargılanmasını sağlayacağız.
Bizleri evlilik, giyim, yaş, cinsel yönelim, inanç, din, milliyet ve savaş siyaseti üzerinden bölmelerine, makbul/makbul olmayan diye ayırmalarına izin vermeyeceğiz.
Eğitim sistemini özgürlükçü laiklik anlayışına göre yeniden düzenleyeceğiz; Toplumsal Cinsiyet Eşitliği dersini zorunlu ders olarak müfredata ekleyeceğiz.
Tarikatların ve cemaatlerin; dini, kadın ve kız çocukları üzerinde baskı aracı olarak kullanmasına, toplumsal hayata müdahale etmesine, kız çocuklarının evlilik adı altında istismar edilmesi gibi konularda fetva vermesine izin vermeyeceğiz.
Toplumsal, kültürel ve siyasal alanda LGBTİ+’lara karşı uygulanan başta nefret cinayetleri olmak üzere, her türlü insan hakları ihlalini, eşitsizliği ve ayrımcılığı ortadan kaldıracağız.
Ev içi emeğin sömürülmesine karşı kadınlara sosyal güvence ve emeklilik hakkı getireceğiz.
Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 190 sayılı şiddet ve taciz sözleşmesini ve 206 sayılı Tavsiye Kararı’nı onaylayacak ve hayata geçireceğiz.
İşyerlerinde birbirinden farklı anadile, kimliğe veya kültüre sahip olanlara, kadınlara, LGBTİ+’lara, göçmen ve mülteci kadınlara yönelik ayrımcılığın ortadan kaldırılması için gerekli önlemleri alacağız Mevsimlik tarım işçisi kadınlar için güvenceli ve güvenli çalışma koşullarını oluşturacağız ve ihtiyaçlarının karşılanmasında yerel yönetimlerin sorumluluk almasını sağlayacağız.
Toplumsal yaşamda ve siyasette sağlamcılık ideolojisini kadınlarla değiştireceğiz.
Çifte ayrımcılığa uğrayan engelli kadınlar ve engelli çocukları olan kadınların sorunlarını çözüme kavuşturacağız.
Kadınlara yönelik sosyal desteği, ‘muhtaç ekonomisi’ olmaktan çıkaracak, sosyal adalet ve eşitlik ilkesine göre uygulanmasını sağlayacağız.
Kadınlara güvenceli yaşam bütçesini yaş ve medeni durum gözetmeksizin uygulamaya koyacağız. Kadın özgürlükçü yaklaşımla yaşam boyu ihtiyaç duyulan ve talep edilen her başlıkta akademik, kültürel-sanatsal, sosyal, iktisadi, eğitsel ve sağlık programlarını sistemli ve yerelin ihtiyaçlarını esas alarak birlikte oluşturacağız.
Anadilinde eğitim hakkına sahip çıkmak ve kadınların toplumsal yaşama 33 katılımlarını desteklemek için kadınlara yönelik okur-yazarlık kursları ve anadili üzerine eğitim programları düzenleyeceğiz.
Sağlık hizmetlerinin planlanması, uygulanması ve denetlenmesi için kadınların kendi sağlıkları hakkında söz sahibi olacağı demokratik bir sağlık sistemi oluşturacağız.
Yasal olmasına rağmen ulaşılamaz olan kürtaj hizmetinin yeniden ücretsiz ve ulaşılabilir olmasını sağlayacağız. Kürtajda kadınların kararını ve beyanını esas alacağız.
Yaşları ve sağlık durumları çalışmaya müsait olmayan, işsiz mülteci ve göçmen kadınlara asgari ücretten az olmayacak şekilde sosyal destek sağlayacağız.
Mülteci ve göçmen kadınlara yapılan her türlü saldırı ve şiddete karşı ağır cezai yaptırımları içeren düzenlemeleri hayata geçireceğiz. 2023 Baharı’nda Demokratik Cumhuriyet’e Kadınlarla Birlikte 3. Yol’da Yürüyoruz Kadınların dayanışmasından ve mücadelesinden öğrendiklerimizle, eşit ve özgür bir toplumu hep birlikte inşa etmeye geliyoruz!
BURADAYIZ, GENÇLERLE DEĞIŞTIRECEĞIZ!